17. Hukuk Dairesi 2014/4373 E. , 2014/6948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,Mahkemece davanın İİK"nın 278. maddesindeki süre geçtikten sonra açıldığı düşüncesi ile reddine karar verilmiş ise de, toplanan delillerin hükme yeterli olmadığı,tasarrufun iptali halleri, ivazsız tasarruflar (İİK 278), aciz halinde yapılan tasarruflar (İİK 279) ve zarar verme kastı ile yapılan tasarruflar (İİK 280) olarak belirlenmiş olduğu, bu iptale tabi tasarruflar haciz, aciz veya iflasın açılması tarihinden geriye doğru İİK 278. maddesinde 2 yıl, İİK 279. maddesinde 1 yıl ve İİK 280. maddesinde ise 5 yıllık süre ile sınırlandırıldığı,sözkonusu süreler ile İİK 284. maddesinde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekliliğini öngören hak düşürücü sürenin farklı nitelikte süreler olduğu,tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiş olmakla birlikte bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmış olmadığı,Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı, (İİK.md.281). bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK"nın 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği, (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). somut olayda dava konusu tasarrufun 30.03.2006 tarihinde yapıldığı, davanın ise 29.01.2009 günü açıldığı,hal böyle olunca davanın İİK 284. maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu gibi, İİK 278. maddesinde öngörülen sürenin tasarruf tarihinden değil haciz, aciz veya iflasın açılması tarihinden başladığı,bu bakımdan davacının iptal nedenlerinden bir ya da birkaç nedene dayanmış olsa dahi yukarıdaki açıklamalar ışığında araştırmanın tüm iptal nedenleri yönünden yapılması ve sonucunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu bu durumun hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği tasarrufun muvazaalı olduğunun kesin olduğu kanaatına varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu tasarrufun iptaline, dava konusu takip dosyası yönünden davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olmasına göre, davalı ... ve ... vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde karar ilam harcının nispi olarak takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gereğir.Harcın hesaplanması kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın res"en yapılmalıdır.
Somut olayda, iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki gerçek değeri 180.000,00 TL;takip konusu alacak miktarı olan 587.293,82 TL"den daha düşük olduğundan karar ilam harcının 180.000,00 TL üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekirken Mahkemece maktu ret harcının tahsiline karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2.bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “ 10.692,00 TL karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına “ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 5.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.