1. Hukuk Dairesi 2018/3842 E. , 2020/3803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı olarak açılan gaiplik ve tapu iptal-tescil isteklerine ilişkindir.
Davacı ... İdaresi, Evkafa Mülhak Elhaç ... Vakfından icareli dava konusu 1165 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ½ payının ... kızı ... ve ½ payının ... kızı ... adlarına kayıtlı olduğunu, Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/270 Esas 2004/799 Karar sayılı kararı ile İstanbul Defterdarının kayyım olarak tayin edildiğini, 10 yıllık idare süresinin geçtiğini, yapılan araştırmada taşınmaz mutasarrıflarından ...’nin gaip olduğunu ve diğer malik ...’ın da mirasçısız öldüğünün anlaşıldığını ileri sürerek, gaiplik kararı verilmek suretiyle taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kayyım vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar, Dairece; “…mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Hâl böyle olunca, öncelikle dava konusu 1165 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllerini gösterir tapu kaydı ile, kadastro tespitine esas tüm dayanak belgelerin okunaklı suretlerinin merciinden temini, kayıt maliklerinin kimliğinin tespitine yarar başkaca belge bulunup bulunmadığının Tapu Müdürlüğünden sorulması, dava dilekçesi ekindeki belgelerden paydaşlardan ...’ın payına tedbir konulmasına ilişkin Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1952/240 Esas sayılı dosyanın, mümkün olmadığı takdirde gerekçeli kararın temini, getirtilecek ve dosyada mevcut bilgilerden yararlanılmak suretiyle kayıt maliklerinden ... kızı ...’ın mirasçısız ölüp ölmediği, ... kızı ...’nin de gaip kişilerden olup olmadığının Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlğünden ve zabıta mariyefiyle yapılacak araştırma ile açıklığa kavuşturulması, öte yandan gaiplik istemi ile ilgili olarak iki kez ilan yapılması gerektiğinin gözetilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek neticeye gidilmesi doğru değildir. ” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 5737 sayılı Yasanın 17.maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Evkafa Mülhak Elhaç ... Vakfından icareli 1165 ada 43 parsel sayılı taşınmazın 1/2"şer paylarla ... kızı ... ve ... kızı ... adlarına 14.12.1948 tarihinde kadastro ile tescil edildiği, adı geçenlere Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.12.2002 tarih ve 2002/270 E. 2002/799 K. sayılı ilamı ile kayyım atandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, gerek mülga 2762 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 2888 Sayılı Kanun ile değişik 29/2. maddesi ve gerekse 2762 Sayılı Yasayı yürürlükten kaldıran 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesi hükümleri, aslı vakıf olan taşınmazların vakfına dönmesini maliklerinin ölmeleri ya da kaybolmaları gibi durumlarda geride mirasçı bırakmamaları koşuluna bağlamıştır.
Somut olayda; dosyadaki nüfus kayıtları ve diğer belgelere göre tapu kayıt malikleri ... ve ...’ın kardeş olduğunun anlaşıldığı, getirtilen nüfus kayıtlarının tetkikinde, kayıt maliki ...’ın 30.10.1953 tarihinde öldüğü geriye çocukları Salim, Fatma Nesime ve Makbule kaldığı, aile nüfus kayıt örneklerinden Makbule ve Fatma Nesime’nin sağ olan mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunduğu, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı kayyım vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşi harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.