4. Hukuk Dairesi 2021/20732 E. , 2021/8144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin 07.03.2019 gün 2018/5388 E. 2019/1272 K. sayılı ilamında; “…Dosya kapsamından; davacı ... tarafından, dava dışı ... Gıda Tarım Ürün ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti ve ... aleyhine Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2013/552 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, borçlu şirketin davalı bakanlık nezdindeki hak edişlerine haciz konulması amacıyla İİK"nın 78. maddesi uyarınca yazılan müzekkerelerin dava dışı borçlu şirketin hazır yemek hizmeti sunduğu Ulaştırma Personel Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığına, Eğitim Alay Komutanlığına, Güney Deniz Saha Komutanlığına ve davalı bakanlığın merkez birimine 25/01/2013 tarihinde tebliğ edildiği, merkez birimin yazıyı ilgili birimlerine 01/02/2013 tarihinde faks yoluyla ulaştırdığı, belgenin İzmir Tedarik Bölge Başkanlığının evrak kaydına ise 07/02/2013 tarihinde girdiği, İzmir Tedarik Bölge Başkanlığı tarafından 30/01/2013 tarihinde dava dışı borçlu şirkete hak ediş ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında icra dosyasındaki alacak ile davaya konu alacak, 24/05/2013 tarihli sözleşmeyle davacı ... tarafından ..."ya devir ve temlik edilmiştir. İİK"nın 106/2. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı menkul hükmündedir. Bu nedenle, tıpkı menkul haczinde olduğu gibi icra dairesince üçüncü kişiye yazılacak yazı ile haczedilebilir. Bunun dışında, İİK"nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesinde de yasal bir engel yoktur. Ancak bu işlem yapıldığı takdirde; İİK"nın 89 ve bunu izleyen maddelerdeki hukuki sonuçlar doğar. İcra dairesince 3. kişi konumundaki bakanlığa, İİK"nın 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz müzekkeresi (yazısı) gönderilmesi halinde ise; anılan maddedeki sonuçların doğmayacağı ve borcun bakanlığın zimmetinde sayılmayacağı açıktır. Alacaklının İİK"nın 78 ve devamı maddeleri gereğince; borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı bulunduğuna göre, haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde bakanlık, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır. Bu maddeye göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında, bakanlığın itiraz vb. herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; mahkemece uyuşmazlık, İİK"nın 89. maddesine dayalı tazminat olarak nitelendirilmiştir. Ancak davalı bakanlığa gönderilen yazı, İİK"nın 89. maddesi uyarınca gönderilmiş olan ve anılan maddedeki koşulları taşıyan bir haciz ihbarnamesi olmayıp İİK"nın 78. maddesi uyarınca gönderilen bir haciz müzekkeresidir. Yukarıda açıklandığı üzere her iki düzenlemenin sonuçları birbirinden farklıdır. Süresi içinde itiraz edilmeyerek borcun davalı bakanlığın zimmetinde sayıldığına ilişkin mahkeme kabulü bu nedenle yerinde değildir. Uyuşmazlığın İİK"nın 78. maddesi ile haksız fiile ilişkin hükümler (kusur, zararın kapsamı, hukuka aykırılık vb) çerçevesinde değerlendirilmesi ve çözümlenmesi gerekmektedir. Öte yandan davacı, haciz yazısını tebliğ alan davalı bakanlığın, ödemeyi icra dosyasına yapması gerekirken dava dışı borçluya yaptığını, bu kusurlu eylemi ile alacağının tahsilini imkansız hale getirdiğini iddia etmiştir. Ancak mahkemece, alacağın tahsili imkanının ortadan kalkıp kalkmadığı usulünce araştırılmamıştır. Bu kapsamda tarafların delilleri toplanmalı, dava dışı borçlu şirketin mal varlığı, mümkünse defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle tespit edilmeli, davacının alacağını borçludan tahsil olanağı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihi 15.04.2013 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 31.01.2014 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına,
03/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.