17. Hukuk Dairesi 2013/8389 E. , 2014/7471 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2010/426-2011/212
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalılardan SS Uluslararası Kaynaşlı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin maliki, R.. B..’in işlettiği aracın dava dışı üçüncü kişinin aracıyla çarpışması sonucu 3 kişinin vefat ettiğini ve vefat edenlerin yakınlarına toplam 98.537,00 TL ödeme yapıldığını belirtip, kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesinin olmaması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kazada ölenler için ödenen 98.537,00 TL.’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalı SS Uluslararası Kaynaşlı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi vekili, aracın kiracı R.. B..’in uhdesinde olduğunu belirtip, davacının trafik kazası sonucu yapmış olduğu ödemenin diğer araç sürücüsü tam kusurlu olduğundan hatalı olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı R.. B..’in yargılama öncesi vefat ettiği anlaşılmış, davacı vekili tarafından mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, SS Uluslararası Kaynaşlı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi aleyhine açılan davanın maliki olduğu aracın uzun süreli olarak kiraya verilmiş olması nedeniyle işleten sıfatı bulunmadığından husumet nedeniyle reddine, davalı R.. B..’e karşı açılan davanın ise taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK.’nun 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. SS Uluslararası Kaynaşlı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin KTK.’nun 3. maddesinde tanımlanan işleten sıfatını taşımadığı, aracın işleticisinin kiracı olduğu açıktır. Ancak, KTK.’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir.
Görüldüğü üzere, davalı şirketin işleten sıfatını taşımaması, onun kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan sigorta ettiren olduğundan davalı şirket sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Davacı sigorta şirketi, sigortalı aracın dava dışı üçüncü kişiye ait araca sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesiz olarak kullanımı sırasında zarar verdiğini iddia etmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.c maddesi uyarınca, tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana geldiği takdirde sigortacının sigorta ettirene rücu imkanı bulunmaktadır.
O halde mahkemece, meydana gelen hasardan dolayı, sigortalı aracın ehliyetnameye sahip sürücü tarafından kullanılmaması nedeniyle, davacı sigorta şirketinin sigorta ettiren konumundaki davalı şirkete rücu imkânı bulunduğu açıktır. O halde işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; Davalı SS. Uluslararası Kaynaşlı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi hakkındaki dava husumetten reddedildiği halde, anılan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinin 7/2. maddesi hükmüne aykırı olarak tarifenin 2. kısmının 2. bölümündeki maktu miktarı geçecek şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan Harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.