
Esas No: 2016/16882
Karar No: 2019/3301
Karar Tarihi: 10.04.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16882 Esas 2019/3301 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2015- 19.06.2015 gününde verilen dilekçeler ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl ve birleştirilen dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 247 ada 16 ve 24; 249 ada 8 ve 9; 159 ada 14; 130 ada 16 ve 101 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda 08.01.2014 tarihinde davalılara satılan hisselerin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili, bedelde muvazaa ve fiili taksim iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında paylaşılıp her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK"nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Davalı taraf eylemli paylaşma iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı eylemli paylaşma savunmasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabilir.
Somut olayda; davalılar ... ve ... fiili taksim savunmasında bulunmuş ancak mahkemece, fiili taksim savunması araştırılmamıştır. Adı geçen davalılar fiili taksim savunmasında bulunduğuna göre, davalılara bu konuda delillerini sunması için mehil verilmesi, delil bildirildiği takdirde toplanması, varsa davacı delilleri de toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.