11. Ceza Dairesi 2020/4013 E. , 2021/3781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Bozma kararı sonrasında yapılan yargılamada verilecek hükmün yine Yargıtay temyiz incelemesine tabi olacağı ve temyiz süresinin 7 gün olduğu gözetilerek; mahkemenin bozma sonrası verdiği hükme yönelik olarak 15 gün temyiz süresi belirleyerek tefhim edilmesinde, kanun yolu başvuru süresi bakımından tarafların yanıltıldığı ve 18.10.2017 tarihli temyizi süresinde kabul edilmiş,
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Konya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1104 esas ve 2008/1292 karar sayılı ilamındaki mahkûmiyetin, 5237 sayılı TCK"nin 155/1 maddesinde yazılı güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olması ve hükümden önce 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nin 155/1. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip, bu mahkûmiyeti nedeniyle TCK"nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 15.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.