
Esas No: 2018/1001
Karar No: 2021/2680
Karar Tarihi: 27.05.2021
Danıştay 3. Daire 2018/1001 Esas 2021/2680 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1001
Karar No : 2021/2680
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2010 ila 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmının şirkete tebliğ edilmediği, bir kısım ödeme emirlerinin ise hakkında kim olduğuna ilişkin yeterli açıklama bulunmayan kişilere şirket kaşesi olmaksızın tebliğ edildiği görüldüğünden, ortada usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, dava konusu ödeme emirlerinin; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinden bir kısmının şirkete tebliğ edilmemesi nedeniyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, kararın sözü edilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş; uyuşmazlığa konu ödeme emirlerinin, şirket adına düzenlenen diğer ödeme emirlerinin tebligatındaki bir takım eksikliklerden dolayı iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu ise şirket sekreterine ve şirket yetkilisinin verdiği vekaletnameyle yetkili kılınan kişiye yapılan tebliğin usule uygun olduğu ancak şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında bir aracının bulunduğu ve bu araca haciz konulduğu, şirketin borç tutarı gözetildiğinde, aracın satılması sonucunda borcun tahsil edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi ve sonrasında gerekirse kanuni temsilcinin takip edilebileceği dikkate alındığında davacı adına ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun düşmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketten alınamayan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci adına ödeme düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ödeme emri içeriğinde beyan üzerine tahakkuk eden borçların da yer aldığı ve bu borçlardan davacının haberdar olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, asıl borçlu … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2010 ila 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un yine 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu ödeme emirlerinin, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinden bir kısmının şirkete tebliğ edilmemesi nedeniyle iptaline ilişkin kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
2577 sayılı Kanun'un, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanunun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanunun 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay'ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanun'un 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emirlerinin, asıl borçlu adına yapılan tebligatlardaki bir takım eksikliklerden dolayı iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun, gerekçe değiştirilerek reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının değinilen hüküm fıkrasında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu ödeme emirlerinin, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinden bir kısmının şirkete tebliğ edilmemesi nedeniyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; dava konusu ödeme emirlerinin, asıl borçlu adına yapılan tebligatlardaki bir takım eksikliklerden dolayı iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun, gerekçe değiştirilerek reddi yolundaki hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 27/05/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.