19. Ceza Dairesi 2019/33754 E. , 2020/1628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Müşteki Vekiline ait temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 4733 sayılı Kanuna göre davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresine mahkemece katılan sıfatı verilmesi, adı geçen kuruma kanun yoluna başvurma hak ve yetkisi kazandırmayacağından, davaya katılma ve temyiz hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık ..."in temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Dava konusu 90.000 paket gümrük kaçağı sigaranın miktarı nazara alındığında, cezaların şahsiliği ve uygulama birliğinin sağlanması bakımından, daha az miktarda bandrolsüz sigara bulunduranlarla suça konu miktardaki bandrolsüz sigara bulunduranlar arasında asgari ve azami had aralığında hakça oranda teşdiden bir ceza belirlenmesi gerekirken, yasaya ve dosya içeriğine uygun düşmeyen şekilde, hapis cezasının asgari hadden tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
2- Sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca; adli para cezasının gün karşılığının tespitine ilişkin bölümdeki 52 ibaresi yerine 52/2 ibaresi yazılmak, hükmün yargılama giderlerine ilişkin bölümü karardan tamamen çıkartılarak yerine “Sanığın sebep olmadığı bilirkişi ücreti düşüldükten sonra kalan 80,80 TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına,” yazılmak ve hükmün vekalet ücretine ilişkin 4. fıkrasının Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilen 2. paragrafı karardan tamamen çıkartılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA 18.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.