17. Hukuk Dairesi 2013/5684 E. , 2014/7586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2012
NUMARASI : 2010/56-2012/280
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.5.2014 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirketin işleteni olduğu tırın yaptığı tek taraflı kazada araçta bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL. maddi, 40.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 29.584,97 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili tazminat miktarını kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 29.584,97 TL maddi, 8.500 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalıya ait araçta bulunduğu sırada meydana gelen kazada yaralandığını ve %12 oranında maluliyeti bulunduğunu, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiklerini belirtmiştir. Yargılama aşamasında mahkemece davacının yaralanması nedeniyle çalışma gücünde meydana gelen kaybın belirlenmesi için alınan raporda davacının %28.2 oranında maluliyetinin olduğu belirtilmiş, bu orana göre yapılan tazminat hesabı hükme esas alınarak karar verilmiş ise de davacı tarafından dava dilekçesi ile davacının maluliyetinin %12 olarak belirlendiğinin belirtilmiş olması ve buna göre tazminat talep edilmiş olmasına göre mahkemece davacı tarafından dava dilekçesi ile belirtilen ve kabul edilen maluliyet oranı esas alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3- Davacı vekili davacının araçta yolcu olduğunu, araçta 2. şoför olarak çalıştığını, kazadan sonra iş kazası formu doldurulduğunu belirtmiş, davalı SGK tarafından yapılan ödemelerin araştırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacıya Sosyal Güvenlik kurumu tarafından zarar sorumlularına rücu edilecek bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.5.2014 tarihinde Üye A.Orhan"ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava trafik kazası sonucunda yaralanmaya bağlı tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde fazla hak saklı tutularak özürlü sağlık kurulu raporunda belirtilen %12 vücut fonksiyon kaybı esas alınarak kısmi dava açılmış, yargılama sırasında alınan maluliyet raporu ile davacının maluliyetinin %28.2 olduğunun anlaşılması ile bu oran üzerinden yapılan tazminat hesabı karara dayanak oluşturmuştur.
Maluliyet raporu Dairemizin süreklilik kazanan uygulaması gereğince Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşletmeleri Tüzüğü"ne uygundur. Davacının kısmi davasına dayanak gösterdiği rapor ise özürlü sağlık kurulunca düzenlenmiş olduğundan bugüne kadar hiç bir şekilde tazminat hesaplamalarında uygulama alanı bulmamıştır. Davacının saklıtuttuğu hak, maluliyet nedeniyle oluşacak iş gücü kaybı ile ilgili olduğundan yargılama sırasında usulüne uygun olarak düzenlenmiş maluliyet raporunun davacının gerçek zararının belirlenmesinde önem arzetmesi nedeniyle hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde davacının henüz tam olarak belirlenmemiş maluliyet oranını %12 olarak belirtmesi gerçek zararının saptanmasına engel değildir. Bu durum davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaz.
O halde mahkemenin maluliyet raporunu esas alarak karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı halde Daire çoğunluğunca bu hususun bozma nedeni olarak gösterilmesine katılmıyorum.