Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4359
Karar No: 2014/7661
Karar Tarihi: 15.5.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4359 Esas 2014/7661 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/4359 E.  ,  2014/7661 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/02/2012
    NUMARASI : 2006/85-2012/79

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın sebebiyet verdiği kazada müvekkilinin yaralandığını, davalı Levent"in Ankara 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/862 Esas sayılı dosyasında derdest olan davada 6/8 kusur oranını kabul ettiğini, müvekkilinin belindeki omurlarda kırık meydana geldiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, günlük işlerini yardım almadan yapamadığını belirterek şimdilik 500,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş; 2.10.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 26.834,88 TL daha artırarak toplam 27.834,88 TL maddi tazminatın tazminini istemiştir.
    Davalı L.. O.. vekili, davacının olayda tamamen kusurlu olduğunu, ceza mahkemesinde müvekkilinin 2/8 kusur oranına göre mahkum edildiğini, müvekkilinin ceza mahkemenin ön ödeme ihtarına uyarak 696,30 TL"sını 24.2.2006 tarihinde ödediğini, davacı emekli olduğundan tedavi giderinin devlet tarafından karşılandığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı .... Sigorta A.Ş vekili, sigortalının kusuru oranında 30.000,00 TL poliçe limiti ile maddi tazminattan sorumlu olduklarını, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    9.11.2006 tarihli oturumda davalı U.. A.. hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 180,37 TL tedavi gideri, 27.834,88 TL geçici ve sürekli işgöremezlik zararı ve 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile (davalı sigorta şirketi 27.834,88 TL maddi tazminattan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, tüm davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı U.. A.., davacı yayaya çarparak yaralanmasına sebebiyet veren aracın işletenidir. Bu davalı hakkında 9.11.2006 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş; davacı tarafça bu davalı yönünden dava yenilenmemiştir. Bu durumda mahkemece, davalı U.. A.. yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi işin esasına girilerek davalı U.. A.."ün de tazminatlardan sorumluluğuna karar verilmesi doğru değildir.
    3-Diğer davalılar vekillerinin temyizine gelince; 3.5.2004 tarihinde saat 18.45"te davaya konu kaza meydana gelmiştir. Kaza tesbit tutanağında, davalı sürücü L.. O.."ın yönetimindeki araçla seyrederken, orta refüjden sağ kaldırıma geçmek isteyen davacı yayaya, 8,5 metre fren tedbiri almasına rağmen, aracın ön sağ kısmı ile çarptığı olayda sürücünün aracının hızını yol, hava, trafik durumu vs. göre ayarlamaması sebebiyle 2/8 oranında, davacı yayanın kontrolsüz şekilde karşıya geçmesi nedeniyle 6/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamına göre davacıda %31.2 oranında sürekli maluliyet oluşmuştur. Belindeki omurlarda kırık olması sebebiyle çelik korse kullandığı anlaşılmıştır. Ankara Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/88-192 sayılı dosyasında, davalı L.. O.. hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan dava açılmış, davacı da katılan olarak davada yer almıştır. Hükme esas alınan, ATK Trafik İhtisas Dairesinden verilen raporda sanık sürücünün geçiş önceliği olduğu, yayanın buna uymadığı, davacı yayanın 6/8 oranında, sürücünün yayaya ikazda bulunmaması ve frende gecikmesi sebebiyle 2/8 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece sanık sürücünün 2/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek neticeden adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş; kararın temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesi"nin 21.12.2012 tarihli ilamı ile zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilerek hüküm kesinleşmiştir.
    İşbu dava dosyasında 3 kişilik trafik bilirkişi kurulundan alınan 6.5.2011 tarihli raporda; kontrolsüz kavşakta geçiş hakkının yayaya ait olduğundan bahisle davalıya 6/8, davacıya 2/8 kusur izafe edilmiş; davalıların itirazı üzerine İTÜ bilirkişi kurulundan alınan 30.9.2011 tarihli raporda; yayaların geçeceği yerlerin belli olduğu, olay yeri gibi kontrolsüz kavşakta araçların hızını, uzaklığını, yayanın gözetmesi gerektiği, davalı sürücünün hızının fren mesafesine göre 36 km civarında olabileceği belirtilerek davacının %75, davalı sürücünün yayaların geçisine daha dikkatli ve tedbirli davranmadığı, korna ile uyarmadığı, yolun sağına kaçma tedbiri almadığından %25 kusurlu olduğu bildirilmiştir. Aktüerya raporunda her iki ihtimale göre de tazminat hesabı yapılmıştır. Mahkemece kararın gerekçesinde kusur yönünden alınan her iki rapordan da bahsedildikten sonra hangi rapora neden itibar edildiği açıklanmadan, aktüerya raporunda davacının 2/8 oranında kusurlu olması halinde hesaplanan miktarlara göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Kusur hususunda alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi davalı sürücünün 6/8 oranında kusurlu bulunduğu rapora neden üstünlük tanındığı, itibar edildiği de gerekçelendirilmemiştir. Kararların gerekçeli olması zorunludur.
    Bu durumda mahkemece, önceki bilirkişiler dışında İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi kurulundan; asliye ceza mahkemesi dosyasının içeriği, kaza tesbit tutanağı, iddialar ve savunmalar birlikte değerlendirilerek olayda davacı yaya ile davalı sürücünün kusur oranlarının tesbiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki raporlarında irdelendiği çelişkileri gideren bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4- 3 nolu bozma nedenine göre davalılar L.. O.. ve U.. A.."ün manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    Kabule göre de; davalı L.. O.. vekilinin 6.5.2011 tarihli kusur hususunda düzenlenen rapora itiraz etmesi ve bu konuda yeniden inceleme yapılmasını talep etmesi üzerine 7.7.2011 tarihli oturumda 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve diğer masrafların davalı vekilince karşılanması halinde İTÜ"den seçilecek bilirkişi kurulunca kusur yönünden inceleme yapılmasına ve bu konuda davalı vekiline 30 gün kesin süre verilmesine karar verilmiştir. 4.8.2011 tarihli makbuz ile mahkemeler veznesine 1.200,00 TL bilirkişi ücreti yatırılmış, ancak makbuzda bilirkişi ücretinin davacı vekili tarafından yatırıldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla bu masrafta davacı tarafça karşılanmış kabul edilerek yargılama giderleri paylaştırılmıştır.
    Davalı L.. O.. vekili, 1.200,00 TL"nın mahkeme ara kararı gereğince kendileri tarafından yatırıldığını ileri sürerek temyize gelmiştir.
    Bu durumda mahkemece, 7.7.2011 tarihli ara kararın da belirtilen 1.200,00 TL bilirkişi ücretinin davacı taraf mı, davalı L.. O.. tarafından mı karşılandığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması da isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı U.. A.. vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle tüm davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tüm davalılar yararına BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar L.. O.. ve U.. A.."ün manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi