7. Hukuk Dairesi 2014/12871 E. , 2015/405 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Antalya 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 02/06/2014
Numarası : 2013/455-2014/337
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davalı şirkette 22.01.2003 tarihinden iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan feshedildiği 27.02.2009 tarihine kadar şube işlem yetkilisi olarak çalıştığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin 27.02.2009 tarihinde İş Kanununun 25/2-e maddesince feshedildiğini, feshin haklı ve hukuken geçerli bir sebebe dayandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kıdem ve ihbar tazminatı hesabında dikkate alınması gereken giydirilmiş ücret konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem ve ihbar tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son ücretidir. Başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir. İhbar öneli tanınmak suretiyle yapılan fesihte önelin bittiği tarihte fesih gerçekleştiğinden, önelin bittiği tarihteki ücret esas alınmalıdır. Bildirim öneli tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da ödenmeden (tam olarak ödenmeden) işverence yapılan fesih durumunda ise, bildirim öneli sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından, iş sözleşmesi feshedilen işçinin de yararlanması ve tazminatının bu artan ücret esas alınarak hesaplanması gerekir.
Kıdem ve ihbar tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem ve ihbar tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın belirlenen brüt ücret göz önünde tutularak hesaplanır.
Kıdem ve ihbar tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler hesaplamada dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kıdem ve ihbar tazminatı hesabına esas ücrete ikramiye ve kasa tazminatı ilave edilmiştir. Dosya içeriğinde, davacıya kasa tazminatı ödemesi yapıldığına ilişkin delil yoktur. Böyle bir delil olmamasına rağmen kasa tazminatının giydirilmiş ücrete ilave edilmesi hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.