7. Ceza Dairesi 2018/14647 E. , 2021/4486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibarıyla 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin kamu davasına katılmasına karar verilmiş olması hükmü temyize hak vermeyeceğinden Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- TAPDK vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
TAPDK davaya katılabilecek surette suçtan zarar gördüğünden, CMK"nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
23/09/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü yasal süresinden sonra 04/10/2016 tarihinde temyiz etmiş bulunan suçtan zarar gören TAPDK vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
III- O yer Cumhuriyet Savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 24/03/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliği dikkate alınarak suça sürüklenen çocuğa atılı eylemin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; 4733 sayılı Yasa uyarınca suçtan zarar gören ve katılma hakkı bulunan TAPDK"nun aşamalardan haberdar olmadığı, TAPDK vekiline tebliğ edilmeden 19/04/2010 tarihinde hükmün kesinleştirildiği, 24/03/2010 tarihli hükme yönelik TAPDK"nun itiraz hakkı bulunduğundan anılan kuruma tebliğ edilmeyen hükmün henüz kesinleşmediği ve zamanaşımını durdurmadığı, mahkemece hükmün açıklanmasına dair 29/12/2014 tarihli kararın hukuki değerden yoksun olduğu, zamanaşımını kesen en son işlemin suça sürüklenen çocuğun mahkemece savunmasının alındığı 04/12/2009 tarihi olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede,
Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e maddesi gereğince eylemin 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 04/12/2009 tarihi itibariyle öngörülen asli dava zamanaşımın temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, O yer Cumhuriyet Savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollaması ile TCK"nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.