
Esas No: 2018/10680
Karar No: 2019/6408
Karar Tarihi: 26.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/10680 Esas 2019/6408 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hüküm karşısında, deneme süresinde yeni bir kasıtlı suç işlenmiş olması nedeniyle duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni durum karşısında yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesi ve bu şekilde savunma hakkının kullanılmasını sağlamaktır. Bununla birlikte, duruşmanın meşruhatlı davetiye ile usulüne uygun olarak kendisine bildirilmesine rağmen duruşmaya katılmayan sanığın önceki savunması ile yetinilerek yargılamanın bitirilebileceği anlaşılmakla; mahkemece duruşma açılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, duruşma açmaksızın, dosya üzerinde inceleme yaparak tensiben hükmü açıklamak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nin 34, 230, 232 ve 289. maddelerine aykırı davranılması,
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.