
Esas No: 2018/665
Karar No: 2020/620
Karar Tarihi: 07.10.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/665 Esas 2020/620 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/665
KARAR NO:2020/620
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:20/07/2018
KARAR TARİHİ:07/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından müvekkili aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak ihtarname keşide edildiğini ve akabinde icra takibine girişildiğini, ihtara ve icra takibine fiziki engeller sebebi ile süresinde işlem yapılamadığını, takibe konu genel kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını, müvekkilinin özel olarak yaptırdığı imza incelemesinde de bu durumunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalıya noterlik kanalı ile ihtarname keşide edildiğini ancak sonuç alınamadığını, borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı borçlu .... Ltd. Şti ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının bu borcu müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle davacıya ihtarname keşide edildiğini, akabinde icra takibine girişildiğini, davalı ile yazılı şekilde sözleşme yapıldığını bu nedenle iddialarının yersiz olduğunu, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, davacı tarafından kendisine ait ıslak imzalı evrak asılları ve dava konusu genel kredi sözleşmesi dosya arasına celp edilmiş, 25/02/2019 tarihli ara karar ile dosyanın dava konusu genel kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda imza incelemesine yönelik rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
20/09/2019 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi; inceleme konusu sözleşmede ...'ye atfen atılı basit tersimli imzalar ile ...'nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel ...'nin eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir kanaat raporunu mahkememiz dosyasına ibraz etmiştir.
Dava, 26/05/2004 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki müşterek müteselsil kefillik kısmındaki imzanın sahteliği iddiasına dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı davaya konu sözleşmedeki müşterek müteselsil kefillik kısmındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, Mahkememizce imza örnekleri toplandıktan sonra dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu’nun yapmış olduğu incelemede davacının mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel davacı ...'nin eli ürünü olmadığı sonucuna ulaştığı, raporda, davacının Genel Kredi Sözleşmesindeki kefalete ilişkin kısmın tanzim tarihinden önceki tarihli samimi imzalarını içeren mukayese konusu belge asılları (10/04/1997 tarihli, düzenleme genel vekaletname, 19/12/2003 tarihli, vekaletname, 19/12/2003 tarihli, imza sirküleri, 01/10/2003 tarihli, düzenleme genel vekaletname, 05/11/1999 tarihli, düzenleme özel vekaletname) üzerinde karşılaştırma yapıldığı, raporu düzenleyen bilirkişilerin konusunda uzman ve adli tıp ve grafoloji uzmanı olan üyeler oluşu da dikkat alındığında yeniden ATK Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına gerek bulunmaması ve bilirkişi heyeti raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi gözetilerek; bu rapor hükme esas alınarak imzanın davacıya ait olmadığı hususunda yeterli kanaate varılmış olup bu itibarla takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu imzaların borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olduğundan bu iddiayı ispat külfetinin de davalı alacaklıya ait olduğu, davalının bu iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile takibe konulan 192.578,82 TL tutarlı GKS’den kaynaklı alacaktan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafça dava konusu GKS’ye istinaden davacı hakkında icra takibi başlatılmışsa da, yapılan bu takibin kötü niyetle yapıldığının davacı tarafça ispat edilememesi nedeniyle kötüniyet kanıtlanamadığından bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile .... İcra Müdürlüğünün ... ( ... Eski Esas No. ) Esas sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespitine,
2-Kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-5411 sayılı Kanun'un 140. maddesi uyarıca Fon ve Fon'a devrolunan bankalar her türlü vergi, resim ve harçlar ile hükmolunan mali yükümlülüklerden muaf tutulmuştur hükmü uyarınca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 21.930,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.802,88 TL ( 3.288,77 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 310,00 TL Adli Tıp Raporu Fatura Bedeli, 163,01 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020
Katip ...
*e-imzalıdır
Hakim ...
*e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.