
Esas No: 2017/568
Karar No: 2021/2674
Karar Tarihi: 25.05.2021
Danıştay 8. Daire 2017/568 Esas 2021/2674 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/568
Karar No : 2021/2674
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ... Valiliği
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının, Malatya ili, Doğanşehir ilçesi, ... mahallesinde bulunan ... sayılı mera parselinin 55.000 m2'lik kısmının tahsis amacının değiştirilerek maden çıkarma sahası olarak değerlendirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Malatya Valiliği işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının, tahsis değişikliği talebi üzerine teknik ekip tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporda arazinin kullanım kabiliyeti bakımından V. sınıf arazi kapsamına girdiği, mevcut mera alanlarının ot verimi bakımından zayıf mera olduğu, yapılacak yatırımın gerekli tedbirlerin alınması durumunda çevreye ve diğer mera alanlarına olumsuz etkisinin bulunmadığının belirtildiği, dolayısıyla İl Mera Komisyonunun bu olumlu raporu esas alarak değerlendirme yapması gerekirken, mera mevzuatı hükümlerinde tahsis amacının değişikliğinde kaymakamlığın görüşünün alınacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı halde kaymakamlığın görüşünün esas alındığı gibi, kaymakamlıkça ileri sürülen gerekçelerin de ileride gerçekleşmesi muallak durumlara yönelik olduğu görüldüğünden, teknik ekipçe hazırlanan olumlu rapor esas alınarak söz konusu mera parselinin 55.000 m2'lik kısmının tahsis amacının değiştirilmesi talebinin cevaplanması gerektiği anlaşıldığından, davacının anılan parselin bir kısmının tahsis amacının değiştirilerek maden çıkarma sahası olarak değerlendirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2577 sayılı Kanunun 31. maddesiyle yollamada bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, mahkemenin çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı; 273. maddesinde, mahkemenin bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında inceleme konusunun bütün sınırlarıyla açıkça belirlenmesine ve bilirkişinin cevaplaması gereken sorulara ilişkin hususlara yer vermek zorunda olduğu; 282. maddesinde ise hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği kurala bağlanmıştır.
4342 sayılı Mera Kanunu'nun 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerden, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Malatya ili, Doğanşehir ilçesi, ... mahallesinde bulunan ... sayılı mera parselinin 55.000 m2'lik kısmının tahsis amacının değiştirilerek maden çıkarma sahası olarak değerlendirilmesi talebinde bulunduğu, tahsis amacının değiştirilmesi işlemine esas olmak üzere söz konusu taşınmaza yönelik olarak teknik ekip tarafından düzenlenen inceleme raporunda istemin uygun görüldüğü, Malatya Defterdarlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında ise istemin uygun bulunmadığı, İl Mera Komisyonunun 28/11/2014 tarihli toplantısında hem teknik ekibin olumlu görüşüne hem de defterdarlığın olumsuz görüşüne yer verilerek, davacının talebinin uygun görülmediğinin belirtildiği ve kararın Valilik makamının onayını sunulduğu, Valiliğin ... tarih ve ... sayılı dava konusu işlemi ile davacının talebinin reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, teknik ekip tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen inceleme raporunda, yapılması düşünülen yatırımın çevreye olumsuz bir etkisi olmayacağı gibi kullanılmayan alanların ağaçlandırılması ile olumlu bir etkisi olacağının düşünüldüğü, maden sahasının kurulması ile geri kalan mera alanlarına olumsuz bir etkinin olmayacağının düşünüldüğü, faaliyetin yöre ve ülke ekonomisine olumlu etki yapacağı ve yeni istihdam alanları yaratacağı da göz önüne alınarak, ÇED raporunun ibrazı koşuluyla tahsis amacı değiştirilmesi isteminin uygun görüldüğü belirtilmiştir. Buna karşın, Malatya Defterdarlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında, tahsis amacı değişikliğiyle ilgili Doğanşehir Kaymakamlığı'ndan alınan ... tarih ve ... sayılı yazıda tahsis amacı değişikliği talep edilen söz konusu taşınmazın etrafında tarım arazilerinin oluşu ve ileride imar planına alınarak yerleşim alanı olarak ayrılabilmesi ve kamu kurumlarının ihtiyacı halinde tahsis edilerek kullanılabileceği gerekçesiyle tahsis amacının değiştirilmesinde sakınca olduğunun bildirildiği belirtilerek, defterdarlıkları tarafından da tahsis amacının değiştirilmesinin uygun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında, her ne kadar İl Mera Komisyonunca mera mevzuatında düzenleme bulunmadığı halde kaymakamlığın görüşü esas alınarak değerlendirme yapıldığı gerekçesine yer verilmiş ise de, İl Mera Komisyonunun 28/11/2014 tarihli toplantısında hem teknik ekibin olumlu görüşünden hem de defterdarlığın olumsuz görüşünden bahsedilmiş olup, başkaca bir değerlendirme yapılmaksızın, diğer bir ifadeyle kaymakamlığın görüşüne atıfta bulunulmaksızın Komisyon tarafından talebin uygun görülmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, idarece verilen savunmada Mera Kanunu uyarınca tahsis amacının değiştirilebilmesi için defterdarlığın uygun görüşünün olması gerektiğine dikkat çekilerek, davacının isteminin defterdarlığın olumsuz görüşü sonucu Komisyonca reddedildiği belirtilmiştir.
Kaldı ki, mera mevzuatına göre teknik ekip ve defterdarlığın olumlu görüşü üzerine tahsis amacı değişikliğinin İl Mera Komisyonunca uygun görülmesi halinde dahi, istemin Valilik tarafından kabul edilebileceği gibi reddedilebileceği de tabiidir.
Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın özünün, mera vasıflı taşınmazın tahsis amacının değiştirilmesinin gerekip gerekmediğinin ortaya konulmasından ibaret olduğu sonucuna varılmaktadır.
Sonuçları itibarıyla çevresel ve kamusal etkileri bulunan madencilik faaliyetinin, mera olarak tahsis edilen alanda gerçekleştirilebilmesi için taşınmazın tahsis amacının değiştirilmesi gerektiği açık olduğundan, amaç değişikliğini gerektiren şartların mevcut olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, uyuşmazlığın çözümü için davacı ve davalı idare tarafından ileri sürülen hususlar ve mera alanındaki madencilik faaliyetinin çevresel ve kamusal etkileri ile taşınmazın mera olarak korunması veya madencilik faaliyetinde bulunulmasından hangisinin kamu yararı açısından daha uygun olacağı dikkate alınarak, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin bir bütün içinde değerlendirilmesi ve mera tahsis amacı değişikliğini gerektiren şartların mevcut olup olmadığınının ortaya konulabilmesi amacıyla aralarında en az bir maden mühendisi ile bir ziraat mühendisinin de bulunduğu en az üç kişiden oluşan bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinden, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.