11. Hukuk Dairesi 2017/3490 E. , 2019/2829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 19/11/2015 gün ve 2014/1249-2015/1037 sayılı kararı onayan Daire"nin 20/06/2017 gün ve 2016/524-2017/3899 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı banka aracılığıyla Western Union üzerinden yurt dışına havale gönderdiğini, havale sırasında dekontun paylaşılmasının sakıncalı olup olmadığı hususunu banka görevlisine sorduğunu, banka görevlisinin yanlış yönlendirmesi sonucunda dekontu üçüncü kişilerle paylaştığını, paranın alıcısına ödenmediğini ileri sürerek uğradığı zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, davalı banka personelinin yanlış yönlendirmesi sebebiyle zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olarak açılan tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davalı bankanın güvenlik ve sahtekarlığı önleme konusundaki yan yüküme aykırı davranmakla kusurlu ve sorumlu olduğu, davalı bankanın Western Union şirketi tarafından görevlendirildiği, paranın gerçek sahibi dışında başkasına ödeme yapılmasından dolayı oluşan zarardan davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, dava ve cevap dilekçesi, davacı asilin 24.09.2014 tarihli davalı banka genel müdürlüğüne gönderdiği faks ve müşteri hizmetleri telefon kayıtları incelendiğinde, davacı asilin taşıt alımı için Mehmet Günay isimli şahsa para gönderdiği ve bu kişinin telkinleri ile dekontun bu kişinin mail adresine gönderilmesini davalı personelinden istediği anlaşılmaktadır. Davacı, her ne kadar muhatabına olan güvensizliği nedeniyle davalı banka personelinin dekontun gönderilmesinde bir mahsur olmadığını, paranın her halükarda kimlik ibrazı ile adına para gönderilen kişi tarafından çekilebileceğini beyan etmesi karşısında dekont bilgilerini mail yoluyla paylaştığını iddia etmekteyse de, bu yöndeki iddasını ispatlayamadığı gibi dosyaya yansıyan dolandırıcılık eyleminde adına para gönderilen kişi Mehmet Günay’ın yönlendirmeleri ile yine onun gösterdiği mail adresine dekont bilgileri gönderilmiş olup, davacının parayı göndermesi ile zararın oluştuğu, davalı banka personelinin eylemi ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.06.2017 tarih, 2016/524 Esas 2017/3899 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 10/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.