Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4427
Karar No: 2018/1052
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4427 Esas 2018/1052 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/4427 E.  ,  2018/1052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ...Gazete Dergi Basım A.Ş. aleyhine 03/10/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince;Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; ... Gazetesi"nin 08 Haziran 2013 günlü baskısının 13.sayfasında ... başlıklı haber içerisinde ... dakika dakika ..."dan eylemleri yazıp provakatörlük yaptı. Yakalanınca ülkesi kulağını çekti; çark etti" altbaşlığı altında müvekkili hakkında gerçeği yansıtmayan yazı yazıldığını, müvekkiline hakaret eden ve hedef gösteren ifadelerin kamuoyuyla paylaşıldığını, yazıda gerçek dışı, iftira niteliği taşıyan, küçük düşürücü, onur ve saygınlığı hiçe sayan iddialarda bulunularak müvekkilinin kişilik haklarına basın yoluyla saldırıldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar vekili; dava konusu haberde bahsi geçen ifadelerin, ifade, haber verme ve basın özgürlüğü sınırları içerisinde kamuoyu ile paylaşıldığını, ..."nin ... Büyükelçiliği’nde görev yapan davacıya ait ...isimli sosyal paylaşım sitesindeki sayfasından gezi parkı olaylarına ilişkin yorumlarının ...kullanıcılarının dikkatini çektiğini, davacının yaptığı yorumların neden ve sonuçlarının sorgulanıp eleştirildiğini, davacının kişilik haklarını rencide edici, tek bir ifade veya açıklama içermediğini, dava konusu haberin eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu haberde, davacının resmi de kullanılarak ... Diplomat olduğu belirtilmek suretiyle ..."dan eylemleri yazıp, provakatörlük yaptığı, yakalanınca ülkesi tarafından kulağının çekildiği ve çark ettiği haberi yapılmasına rağmen, davacının ... Diplomatı olmadığı, ülkesi tarafından herhangi bir şekilde uyarılıp müeyyide uygulanmadığı, somut hiçbir delil olmadan, ayrıca milliyeti hakkında da araştırma yapılmadan provakatörlük yapmakla itham edildiği, eleştiri ve haber verme sınırları aşılarak genişletici ve yanlış yorumlarda bulunduğu, davacının kişilik hakları ihlal edildiği, özle biçim arasındaki denge bozulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Basın özgürlüğü, Anayasa"nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın; olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir. Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa"nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.Davaya konu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde; görünür gerçeğe uygun ve güncel olduğu, haberin verilmesinde kamu yararı bulunduğu, toplumun bilgi edinme, basının haber verme hakkı kapsamında kaldığı, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı anlaşıldığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalıların sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının ise (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. 19/02/2018















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi