17. Hukuk Dairesi 2013/8981 E. , 2014/8685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Delice Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/15-2013/6
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalılar Y.. İ.., M.. İ.., F.. İ.. vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı; davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile kaza yapması sonucunda eşi ve oğlunun öldüğünü açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL maddi, ayrı ayrı 60.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..... Nak. İnş. Oto. Taah. Tur. İhr. Tic. San. Ltd.Şti vekili, müvekkilinin sürücüsünün kusursuz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 7.392,89 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminatın, davalılar Y.. İ.., M.. İ.. ve F.. İ.."den tahsiline, diğer davalılar M.. Ü.. ve ........ Nak. İnş. Oto. Taah. Tur. İhr. Tic. San. Ltd.Şti aleyhine açılan davanın kusuru bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar Y.. İ.., M.. İ.., F.. İ.. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, zamanaşımı definin yargılama sırasında ileri sürülmemesine göre, davalılar Y.. İ.., M.. İ.., F.. İ.. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile oğlu ve eşinin ölümü nedeni ile ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun ve davacının ölen oğlu ve eşi nedeni ile ayrı ayrı manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece, davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı üzerinden davalı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."nin 10/2. maddesinde davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği hususu düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirse idi, kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden ne kadar vekalet ücretine hükmedilecek ise, davalı yararına reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden de bu miktarı geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Y.. İ.., M.. İ.., F.. İ.. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 737,18 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Y.. İ.., M.. İ.., F.. İ.."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 3.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.