4. Hukuk Dairesi 2016/4529 E. , 2018/1062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/08/2009 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemi nedeniyle haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen 28/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; davalıların izinsiz kazı yaptıkları sırada, yanlarına giden müvekkili ve amcasının uyarması üzerine tartışma çıktığını ve davalıların müvekkilini basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, kemik kırığı oluşacak ve yüzde sabit iz kalacak şekilde yaraladıklarını, bu yaralanma neticesinde davacının aylarca tedavi gördüğünü ve çenesine platin takıldığını, davalıların ...Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda cezalandırıldıklarını belirterek maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; alınan Adli Tıp Kurumu ve hesap bilirkişisi raporlarına göre maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
a-) Davacı tarafça ıslah ile artırılan miktar için olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece ıslaha konu miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
b-) Borçlar Kanunu"nun 47 (TBK 56) maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda olay tarihi, olayın gelişimi, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Kabule göre; manevi tazminatın reddolunan kısmı gözetildiğinde, karar tarihi de dikkate alınarak maktu vekalet ücretinin altında vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.