12. Ceza Dairesi 2020/10517 E. , 2021/5655 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs
Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/96 esasına kayıtlı ihalenin feshi davasında yapılan yargılama sonunda verilen 26.05.2009 tarihli davanın reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından 08.03.2011 tarihli ve 2011/1840-2011/2956 sayılı ilam ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu nedenine dayalı olarak bozulması ve bozma ilamı üzerine dava dosyasının anılan mahkemenin 2012/417 esasına kaydedilip, 12.07.2012 tarihli tensip tutanağıyla duruşma gününün 09.10.2012 olarak belirlenmesinin ardından, söz konusu davanın tarafı olmayan sanık ...’in, Zübeyir isimli şahıs üzerine kayıtlı 0 543 732 27 76 numaralı GSM hattından, Karamürsel Adliyesinin sabit hattını arayıp, 24.12.2012 günü kendisini Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili A.H. olarak tanıtarak görüştüğü Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi 125273 sicil numaralı S.Ç’ye, Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/417 esasına kaydedilen dosyada direnme kararı vermesi gerektiğini söylediği ve Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/417 esasına kayıtlı dosyanın 25.12.2012 tarihli duruşması yapıldıktan sonra kendisini Adalet Bakanlığı Yazı İşleri Müdürü İ.U. olarak tanıtarak Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinde zabıt katibi olarak görevli tanık Hülya’dan mahkeme hâkiminin Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/417 esasına kaydedilen dosya ile ilgili nasıl bir karar verdiğini ve direnme ile ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığını sorduğu, her ne kadar sanık 0 543 732 27 76 numaralı GSM hattının kullanıcısı olmadığını ifade etmiş ise de, sanığın 04.02.2011-17.01.2013 tarihleri arasında işlediği iddia olunan dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs, iftira, tefecilik, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından yargılandığı Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/210 esasına kayıtlı dava dosyasındaki 09.05.2013 tarihli iddianamede; “...Şüpheli Menderes 0 543 732 27 76 numaralı telefonun kendisine ait olmadığını her ne kadar söylemiş ise de kanıt klasöründe bulunan bilirkişi raporuna göre şüpheli Menderes’in yakalandığında kolluk güçleri tarafından üst araması sırasında kırarken elinden alınan 0 543 735 48 13 numaralı GSM kartının takılı olduğu 355 0000 201 9127 IMEI numaralı cihaza takılarak kullanıldığı tespit edilmiş olup şüpheli Menderes’in iftira eyleminde kullandığı 0 543 732 27 76 numaralı telefonun kendisine ait olduğu tespit edilmiştir...”, “...Şüpheli Menderes’in kullandığı 0 543 732 27 76 numaralı telefonun müşteki Zübeyir adına Ankara ilinde Başer İletişim"den haberi olmaksızın alındığının tespit edilmesi üzerine suç yeri nedeniyle evrakın ayrılarak Cumhuriyet Başsavcılığmızın 2013/20669 SR. sırasına kayden 03/05/2013 tarihli 2013/801 karar numaralı yetkisizlik kararı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturma dosyası gereğinin takdir ve ifası için gönderilmiştir...” ibarelerinin yer alması ve tanık Hülya’ya ses teşhisi yaptırılmış olup, tanık Hülya’nın kendisi ile görüşme yapan şahsın ses tonu ile sesi dinletilen şahsın sesinin aynı olduğunu kesin olarak teşhis etmesi karşısında, Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi 125273 sicil numaralı S.Ç. ile 24.12.2012 tarihinde ve Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinde zabıt katibi olarak görevli tanık Hülya ile 25.12.2012 tarihinde telefonla görüşerek, yargı görevi yapan hâkimi hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs edenin sanık olduğunun belirlendiği açıklanarak, sanık hakkında TCK’nın 277/1. madde ve fıkrasında düzenlenen yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı olayda;
Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/210 esasına kayıtlı dava dosyası incelenip, mevcut dava ile bağlantılı olan belge örneklerinin onaylı örnekleri dosyaya konulduktan sonra, toplanan delillere göre, iddia olunan suç tarihinde 0 543 732 27 76 numaralı GSM hattının kullanıcısının sanık olup olmadığı tartışılarak, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturma evresinde 15.10.2015 tarihli yazıyla istenen ve Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/210 esasına kayıtlı dava dosyasında iftira, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından verilen mahkumiyet kararının temyiz edilmesinden dolayı anılan mahkemece gönderilemeyen söz konusu dosyadaki tutanak ile bilirkişi raporunun onaylı örneklerinin Yargıtay ilgili ceza dairesine yazı yazılarak istenilebileceği ya da temyiz incelemesi sonuçlandığında mahkemesinden temin edilebileceği de dikkate alınmaksızın, eksik incelemeye ve “...sanığın 05437322776 numaralı hattın kendi kullanımında olmadığını savunması, bu hattın sanığın kullanımında olduğunun ispatlanamamış olması, hattın sanığın kullanımında olup olmadığıyla ilgili Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesiyle yapılan yazışmalarda, ilgili tutanak ve bilirkişi raporuna ulaşılamadığı, iddianameye konu Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/417 esas sırasında kayıtlı bulunan dosyanın tarafları ve avukatının tanık olarak dinlenilmesinden sanıkla aralarında ilgili dava dosyasına dair bir görüşme olmadığını beyan etmeleri karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit görülmemiş...” biçimindeki yetersiz gerekçeye dayalı olarak sanık hakkında CMK’nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.