9. Hukuk Dairesi 2010/47870 E. , 2013/9560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu tatili ücreti, resmi tatil ücreti, bayram tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ile 15 günlük ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Müvekkilinin 15.09.2000-20.07.2007 tarihleri arasında servis sürücüsü olarak çalıştığını SSK primlerinin 19.01.2001 tarihinden itibaren ödendiğini, iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini, en son maaşının 490 TL olduğunu, müvekkilinin , 06, 00- 01,00 saatleri arasında her üç vardiyanın da servis şoförlüğünü yaptığını, buna rağmen fazla çalışma ücreti, yıllık izin gibi haklan ödenmediği gibi ücretlerinin de gecikmeli ödendiğini, son 15 günlük ücretinin de verilmediğini, müvekkilinin davalı şirketten kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını talep etmesine karşın, bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair dava ve tazminat istekleri saklı kalmak kaydıyla; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu tatili ücreti, resmi tatil ücreti, bayram tatili ücreti, fazla çalışma ücreti ve son 15 günlük ücret alacağı olmak üzere toplam 1.148,50.-TL alacağın, kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz, diğer alacaklarına da aynı esaslarla dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, Davacının iş akdinin feshinin İş Kanununun 25/II-g maddesi uyarınca yapıldığını, fesihle ilgili düzenlenen tutanaklar ve ihtarname ekte sunulmuş olup, servis aracının anahtarını bırakarak işe gelmeyeninin davacının kendisi olduğunu, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını; Davacının SSK"ya bildirilen tarihte işe başladığını, daha önce işe başladığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkili şirketin resmi kurumlara, okullara ve özel bazı büyük işletmelere servis hizmeti verdiğini, hizmet verilen yerlerin resmi tatil ve bayramlarda hizmet talebi olmadığını, servis hizmetinde rutin 8 saat süren bir çalışma şekli olmadığını, sabah evden işe bırakma, akşam işten eve bırakma şeklinde hizmet verildiğini, 3 vardiyadan oluşan hizmetin bile 8 saatten fazla tutmasının mümkün olmadığını, resmi kurumlarda vardiyalı çalışma yapılmadığını, özel kurumlarda ise vardiyanın bitimi ile diğer vardiyanın faaliyete geçtiğini, hiçbir özel ya da resmi kurumun, personelinin servisle 1 saatten fazla taşınmasını istemediğini, bu nedenle özellikle şoförlerin ilk kişinin servise alındığı nokta ile son personelin alındığı nokta arasında yarım saatten uzun süre olmamasına ESAS NO : 2010/47870
ve yine son personelin alındığı noktanın işe en fazla yarım saatte ulaşılmasını temin edecek şekilde güzergah belirlediklerini, ancak herhangi bir nedenle servisin uzaması halinde fazla mesai tahakkuk ettirilip bordrolarla ödendiğini; hava muhalefeti özel günler nedeniyle hafta sonu ya da bayramlarda çalışılması halinde fazla çalışma ve diğer hakların ödendiğini; yıllık izinlerinin düzenli olarak kullandırıldığını, 19/09/2007 tarihinde davacının banka hesabına 20 günlük temmuz ücreti olarak ödeme yapıldığını, davacının işyerinde sürekli olarak huzursuzluk çıkaran asabi ve uyumsuz bir personel olduğunu, defalarca uyarıldığını, son olarak çalıştığı hatta servis hizmeti verilen bir bayana ağır hakareti nedeniyle amirlerince uyarıldığında anahtarları bırakarak işi terk ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir
E) Gerekçe:
Davacı vekilinin, temyiz aşamasında dosyaya sunduğu 23/09/2011 havale tarihli dilekçe içeriğine gore, davaya konu alacakların tahsil edildiği anlaşıldığından bu konuda mahkemesince, karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.