Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/50165
Karar No: 2013/9563
Karar Tarihi: 20.03.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/50165 Esas 2013/9563 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2010/50165 E.  ,  2013/9563 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta sonu ücreti, resmi- dini bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 1997 yılının Şubat ayında davalı şirketin kardeş şirketi ... Limited Şirketinde çay servis elemanı olarak işe başladığını, 1999 yılından itibaren ise, davalı şirket kadrosunda çalışmasını sürdürdüğünü, davacının ... Şirketinden ayrıldığı dönemde iş akdinin kardeş şirkette devam edeceği gerekçesiyle hiçbir işçilik hak ve alacağının ödenmediğini, 2008 yılı yıllık izin döneminden döndüğü gün işveren yöneticileri tarafından 30 Ağustos 2008 tarihi itibariyle işyerinden çıkışının yapıldığı beyan edilerek işinden istifa etmesinin talep edildiğini, davacının istifa etmeyeceğini bildirmesi üzerine bu sefer hırsızlıkla suçlanarak işi bırakmasının istenildiğini, şok yaşayan davacının hırsızlık iddiası karşısında büyük utanç ve üzüntü yaşadığını, davacıya istenilen belgeleri imzaladığı takdirde iş akdinin işverence feshedileceğinin beyan edildiğini, davacının başlangıçta kendisine verilen belgeleri imzalamak istemediği halde, işyerinde bir odada kilit altında tutulması nedeniyle korku içinde kaldığını ve tüm yazılı belgeleri imzaladığını, ertesi gün kendisine verileceği vaat edilen kıdem tazminatını almak için işyerine komşusu ve oğlu ile gittiğinde, oğlu ve komşusunun içeri alınmadığını, davacının korku içinde işyerine girdiğini, burada kendisine işçilik hak ve alacağı olarak 8.292,49 TL ödendiğini ve bazı belgeler imzalatıldığını, o anda korku içinde olan davacının hiçbir belgeyi okumadan imzaladığını ve işyerinden adeta kaçarak çıktığını, her gün fazla mesai yaptığını, bazen hafta sonları dahi çalıştığını, bazı resmi ve dini tatillerde dahi çalıştığını, yıllık izinlerini tam kullanmadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta sonu, resmi ve dini bayram çalışma ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen davada ise, benzer ifade ve iddialarla, davacının işçilik hak ve alacaklarının eksik ödenen kısmının tahsili için ... 13. İş Mahkemesinde alacak davası açılmış ise de, dava dilekçesinin sonuç bölümünde sehven fazlaya ilişkin talep hakkı saklı tutulmadığı için, işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta sonu, resmi ve dini bayram çalışma ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, müvekkilinin davacının bahsettiği ... Limited ile herhangi bir bağlantısı, kardeş firma ilişkisi olmadığını, davacının 04.02.1999 tarihinde işe girdiğini, 30.08.2008 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, davacının iş akdinin müvekkili tarafından 4857 Sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince geçerli nedenle feshedildiğini, kendisine tüm haklarının fazlasıyla ödendiğini, müvekkilini ibra ettiğini, davacının iş akdinin feshine güven sarsıcı davranışları ve iş etiğine uymayan hareketlerinin neden olduğunu, tazminatsız fesih nedenleri mevcut olmasına rağmen vicdani nedenlerle tüm tazminatlarının hesaplanıp ödendiğini, davacının önce işe iade davası açtığını, ancak beyanlarını ispat edemeyeceğini anlayınca davayı müracaata bıraktığını, davacıya net 6.647,50 TL İhbar tazminatı, 1.099,34 TL kıdem tazminatı ödendiğini, müvekkilini ibra ettiğini, şirket DTM’de bulunduğundan binaya yapılan tüm giriş ve çıkışların güvenlik turnikelerinden kart basmak suretiyle olduğunu, getirtilecek dökümlerle de kanıtlanacağı üzere, şirkette hafta sonu çalışma olmadığı, resmi ve dini bayramlarda da çalışılmadığının ortaya çıkacağını, davacının fazla mesai ve yıllık izin alacağı bulunmadığını savunmuştur.
    Davalı vekili birleşen davaya karşı; Dava dilekçesinde, ... 13. İş Yargıçlığının 2008/767 E sayılı alacak davasında fazlaya ilişkin talep hakkı saklı tutulmadığından dolayı bu davanın açıldığının ifade edildiğini, fazlayı talep hakkını saklı tutmayan davacının fazlaya ilişkin haklarından zımnen feragat etmiş sayılacağının HGK kararı gereği olduğunu, bu nedenle alacaklının, alacağın kalan bölümü yönünden ıslah veya ek dava yoluyla talepte bulunamayacağını, iş bu davanın açılmasına muvafakatlerinin olmadığını, müvekkilinin davacının bahsettiği diğer şirketle herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, davacının 04.02.1999 tarihinde işe girdiğini, iş akdinin 30.08.2008 tarihinde feshedildiğini, davacının iş akdinin 4857 Sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince geçerli nedenle feshedildiğini, iş kanunundan doğan tüm alacaklarının ödendiğini ve müvekkilinin ibra edildiğini, davacının iş akdinin feshine güven sarsıcı davranışları ve iş etiğine uymayan hareketlerinin neden olduğunu, tazminatsız fesih nedenleri mevcut olmasına rağmen, tamamen vicdani nedenlerle tüm tazminatlarının ödendiğini ve davacının müvekkilini ibra ettiğini, davacının önce işe iade davası açtığını, beyanlarını ispat edemeyeceğini anlayınca müracaata bıraktığını, daha sonra ... 13. İş Yargıçlığında dava açıldığını, şimdi de bu davanın açıldığını, davacıya 8.292,49 TL ödendiğini, ödenen bu bedelin net 6.647,50 TL’sinin ihbar tazminatı, 1.099,34 TL’sinin kıdem tazminatı olarak ödendiğini, davacının müvekkilini ibra ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 9 yıl 7 ay çalıştığı, iş akdinin davacının iş yerinde hırsızlık yaptığı gerekçesiyle feshedildiği, ancak davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödendiği, davalı vekili tarafından da davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğinin kabul edildiği, davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatını hak edecek şekilde feshedildiği, davacının izin ücreti talebinde bulunduğu, ücretli izinlerin kullandırıldığı veya ücretinin ödendiğinin imzalı ücretli izin defteri, ücret bordrosu ve makbuz gibi belgelerle işveren tarafından ispat edilemediği, davacının izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekilinin dava dilekçesinin orijinalinde 2. sayfadaki 6 numaralı bentte fazlaya ilişkin dava ve talep hakkını saklı tutması nedeniyle, netice-i talep kısmına sonradan yapılan eklemenin sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin buna yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
    3-Alacak davaları taraflarca hazırlama ilkesine tabidir. Davacı taraf dava dilekçesinde davacının ücretinin kayıtlardakinden farklı olduğu iddiasında bulunmadığı gibi, bilirkişi raporu düzenlenene kadar da bu yolda bir iddiası olmamıştır.
    Davacı vekili kayıtlardaki ücrete göre düzenlenen rapora göre ücretin net 1.200 TL olduğunu beyanla ücret tespiti talep etmiş, mahkemece de ücret araştırması yapılarak ek rapor alınmış, net 1.100,00 TL brüt 1.535,24 TL üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
    Öncelikle davacının dava açarken kayıtlardakinden farklı ücret aldığı iddiası olmadığı halde, tanıklardan ücretinin sorulması yerinde değildir. Mahkeme önüne getirilmeyen bir hususta araştırmaya giremez. Ayrıca davacının kayıtlardakinden fazla ücret iddiası zamanında yapılmamış, davalı tarafça da sonraki iddiaya karşı konulmuştur.
    Ayrıca davacının yaptığı iş şirket yemekhanesinde çay servisi yapmaktan ibarettir. Özel bir ihtisas, eğitim gerektiren bir iş olmayıp, davacı tanıkları da davacının akrabalarıdır. Bu nedenle kayıtlardaki ücret yerine sonradan yapılan, ancak usulünce kanıtlanamayan iddiaya itibarla hüküm kurulması hatalıdır.
    4-Mahkemece davacının tüm çalışma süresince hiç izin kullanmadığı kabul edilerek, izin ücretine hükmedilmiş ise de, davacı vekili dava dilekçesinin 3 numaralı paragrafındaki “2008 yıllık izin döneminden döndüğü gün” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Her ne kadar dosyada izin kullanma belgesi yoksa ve davalı yemin teklif etmemiş ise de, davacı vekilinin 2008 yılı yıllık izninden döndüğü iddiası karşısında 2008 yılına karşılık kaç gün izin kullandığının sorulması ve ayrıca dava dilekçesinin 5 numaralı paragrafının son cümlesindeki yıllık izinlerini tam kullanmadığı şeklindeki açıklaması doğrultusunda 9 yıllık çalışma süresinde toplam kaç gün izin kullandığı sorularak izin ücretinin değerlendirilmesi gerekirken, davacı taraftan bu konuda açıklama alınmadan izin ücreti hakkında sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi