17. Hukuk Dairesi 2013/10168 E. , 2014/9239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2011/761-2013/239
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı S.. B.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalılardan İbrahim’in sürücüsü, İl Özel İdaresi’nin maliki, I. Sigorta A.Ş.nin trafik sigortacısı olduğu ambulansın 22.10.2011 tarihinde hasta naklettiği sırada yolda kontrolünü kaybederek yol kenarında işyeri sahibi olan muris C. U."a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, araç sahibinin işinde çalıştığı S.. B.."nın da sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla davacı eş Rakibe ve davacı kızı Firdevs için ayrı ayrı 1.000 TL maddi, davacı eş için 40.000,00 TL, kızı Firdevs için 30.000,00 TL manevi, diğer davacı çocuklar Fatih, Filiz ve Fatma için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle davalı sigorta şirketi ve sürücü İbrahim yönünden maddi tazminat taleplerinden taleplerinin konusuz kaldığını bildirmiş, ıslah dilekçesiyle de maddi tazminat talebini eş Rakibe için 36.232,19 TL’ye, davacı kızı Firdevs için 8.958,10 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı S.. B.. vekili, ambulans şoförünün hasta naklederken önündeki tırın yanlış hareketi nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, illiyet bağı kesildiği için davalı sürücünün kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Niğde İl Özel İdaresi vekili, ambulansın sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere alındığını ve S.. B..na teslim edildiğini, trafik sicil kaydını mevzuat nedeniyle devredemediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılardan I.. A... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı İ.. F.. vekili, kusuru kabul etmediklerini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemenin tazminattan mahsup edildiği, ambulansın 16.02.2011 tarihli protokol ile İl Özel İdaresi tarafından Niğde İl Sağlık Müdürlüğüne tahsis ve teslim edildiğinden kaza anında S.. B..nın zilyet ve kullanımında olan araç nedeni ile davalı İl Özel İdaresinin işleten sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davalı Niğde İl Özel İdaresi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalılar I. Sigorta A.Ş.ve İ.. F.. aleyhine açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davacı Rakibe için 36.232,19 TL, davacı Firdevs için 8.958,10 TL maddi tazminatın davalı S.. B..’ndan tahsiline, davacı eş Rakibe için 15.000,00 TL, davacı 4 çocuk için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar S.. B.. ve İ.. F.."den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı S.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı S.. B.. vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent, davacılar vekilinin aşağıdaki (3), (4) ve (5) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı trafik sigortası şirketi tarafından yargılama sırasında Rakibe ve Firdevs’e iş bu dosyayla ilgili olarak maddi tazminat alacağına binaen toplam 51.276,00 TL ödenmiş, davacılar vekili de ibraname ve feragatname başlıklı belgede sigorta şirketini, sigortalıyı ve sürücüyü maddi tazminat yönünden feragat ve ibra ettiğini beyan etmiştir. Ayrıca davacılar vekili duruşmadaki beyanlarında ödeme nedeniyle sigorta ve sürücü yönünden maddi tazminat davasının konusuz kaldığını, bu davalılardan maddi tazminat taleplerinin bulunmadığını, maddi tazminat talebinin S.. B.. ve Niğde İl Özel İdaresi hakkında devam ettiğini bildirmiştir.
Zarara sebebiyet veren sürücü, işleten, malik ve trafik sigortacısı, BK.nun 50, 51.maddeleri gereğince maddi zarardan müteselsilen sorumludur.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, BK.nun 141. 142. maddesine göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. BK.nun 146.maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Mahkemece, davalılar I. Sigorta ve İ.. F.. hakkındaki maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminatın davalı S.. B..’ndan tahsiline karar verilmiştir. Oysa mahkemece işleten olarak kabul edilen davalı S.. B.., diğer davalılarla birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olup, davacılar Firdevs ve Rakibe vekilinin imzaladığı ibraname ve feragatname başlıklı yazıda açıkça maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan etmeleri nedeniyle, bu feragatin aralarında tam teselsül bulunan müşterek ve müteselsilen sorumlu olan davalılara da sirayet ettiği gözetilmeden davalı S.. B.. hakkındaki maddi tazminat talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3) 2918 sayılı KTK.nun 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Ancak araç malikleri tarafından aracın herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araç kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da araç maliki sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olayda; davalılardan Niğde İl Özel İdaresi, kazaya sebebiyet veren ambulansın malikidir. Anılan davalı, ambulansın kazadan önce sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere S.. B..na devir ve teslim edildiğini savunmuş ve 16.02.2011 “Olur” tarihli protokolü sunmuştur. Mahkemece, protokol ile tahsis ve teslim edilen ambulansın kaza anında S.. B..nın zilyet ve kullanımında olduğundan davalı İl Özel İdaresinin işleten sıfatının bulunmadığı belirtilerek bu davalı hakkındaki maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, araç maliki idare ile aracı devralan Sağlık Müdürlüğü arasındaki 16.02.2011 “Olur” tarihli protokolün “Diğer Hükümler” başlıklı 4. maddesinde düzenlenen “İdare, planlı toplantı, spor müsabakaları, protokol karşılama, protokol amaçlı gösteri ya da eğitim gibi faaliyetler ve herhangi bir ihtiyaç duyulduğunda devralandan ambulans, görevlendirme taleplerinde süreye bakılmaksızın İl Özel İdaresi ve Valilik emrine görevlendirme yapacaktır. Bunun karşılığında idareden herhangi bir ücret talep etmeyecektir. İdare bu durumlarda devralana herhangi bir ücret ödemez” şeklindeki hüküm gereğince araç üzerinde fiili hakimiyeti devam eden davalı Niğde İl Özel İdaresinin işletenlik sıfatının devam ettiği ve zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, bu davalı hakkındaki davanın husumetten reddi doğru olmamış, maddi tazminat yönünden yukarıda (1) nolu bentteki açıklamaların bu davalı için de geçerli olduğu gözetilerek davanın reddine, hükmolunacak manevi tazminatın ise müteselsilen bu davalıdan da tahsiline karar verilmesi için hükmün davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
4)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, vefat edenin kazada kusuru bulunmaması, olayın oluş şekli ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5) Davacıların birlikte dava açmaları objektif dava birleşmesi niteliğinde olup davacılar ihtiyari dava arkadaşı konumundadırlar. Bu halde, mahkemece her bir davacı lehine hükmedilen tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin ilgili hükümleri gereğince ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması gerekirken davacılar için tek vekalet ücretine hükmolunması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı S.. B.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı S.. B.. yararına, (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.