Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3519
Karar No: 2017/4925
Karar Tarihi: 03.04.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3519 Esas 2017/4925 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu, davacının davalı ex-eşi tarafından kendisine verilen ancak tapuda davalı adına kayıtlı olan taşınmazın gerçek zilyeti olduğunun tespiti ve tapu kaydına şerh verilmesidir. Mahkeme, davacının taşınmazın gerçek zilyeti olduğuna dair delil elde edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi bu kararı bozmuştur. Mahkemenin yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar verdiği belirtilerek, davacının davanın kabulüyle taşınmazın gerçek zilyeti olduğunun tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, davacının temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi, hâkimin tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olduğunu belirtmektedir. H.M.K'nun 33. maddesi ise, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesinin hakime ait olduğunu vurgulamaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2015/3519 E.  ,  2017/4925 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı taraf, davalı ... ile 2009 yılında boşandıklarını, davalının 31.08.2009 tarihli belge ile davaya konu taşınmazı kendisine verdiğini, taşınmazın 2/B vasfında olduğunu, taşınmazın kendi adına yazılması gerekirken davalı adına yazıldığını, bu hususa itiraz ettiğini açıklayarak davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davaya konu taşınmazın 2/B vasfı ile ... adına tescil edilen yerlerden olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuş, davalı ... ise, davacının eski eşi olduğunu, davacı ile boşandıklarını, çocuklara baktığı müddetçe davacının evde oturmasını kabul ettiğini, 31.08.2009 tarihli belgeyi davacıya verdiğini, bu belgenin bir devir beyanı içermediğini, davacının başkası ile evlendiğini, bu nedenle yazının hükmünün kalmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğuna dair hiçbir delil elde edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlıdır. H.M.K"nun 33. maddesine göre ise, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bu ilkeler ışığında, davacının aşamalarda dosyaya sunmuş olduğu dilekçelerindeki anlatımlara göre, dava, davaya konu yerde davacının zilyet olduğunun tespitine ve bu hususun taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilmesi talebine ilişkindir.
    Dosya arasında bulunan, kadastro tutanağından, davaya konu taşınmazın 03.07.2010 tarihinde 2/B vasfı ile ... adına tescil edildiği, evveliyatının tapusuz olduğu ve davacı tarafın 31.08.2009 tarihli belge ile tespit öncesi nedene dayanarak itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapusuz taşınmazlar menkul mal niteliğinde bulunduğundan TMK.nun 763.maddesi gereğince mülkiyet teslimle alıcısına geçer.

    Somut olayda; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak, taraflar arasında 31.08.2009 tarihli belge tanzim edilmiş, iş bu belge altındaki imzalara tarafların itirazı olmamıştır. Davalı taraf, boşanma sonrası evi davacıya teslim ettiğini, davacının daha sonra evi terkettiğini kabul ettiği gibi, yargılama sırasında dinlenen taraf tanıkları da boşanma sonrası evin zilyetliğinin davalıya teslim edildiğini kabul etmişlerdir.
    Hal böyle olunca, imzası taraflarca inkar edilmeyen 31.08.2009 tarihli belgeye istinaden davacının davasının kabulü ile, tapu kaydında davalının fiili kullanımında olduğu belirtilen dava konusu taşınmazın davacının fiili kullanım ve zilyetiğinde olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacının temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi