17. Hukuk Dairesi 2014/10165 E. , 2014/9464 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki haksız takip nedeniyle tahsili istenen paranın iadesi davası hakkında mahkemece davanın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı sigortanın ayılı dosyası ile müvekkil aleyhine rucuen tazminat davası açtığını mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, bu ilamın ayılı dosyasına takibe konulduğunu ve sayılı dosyası ile müvekkilin maaşından kesintilerin yapıldığını, bilahare icra takibine konu ilamın bozularak mahkemece daha düşük bir bedele hüküm olunduğunu iddia ederek bozulan ilama dayalı olarak davacıdan haksız olarak tahsil edilen paraların şimdilik 8.000,00 TL"lik bölümünün tahsil edildikleri tarihlerden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın İİK 40/2 maddesi gereğince takibe esas olan ilamın bozulması üzerine ilk bozulan ilam nedeniyle fazladan ödenen miktarın iadesi talebine ilişkin olup İİK. 40 maddesi"ne göre davacının takibe konu ilam kadar borçlu olmadığı bozma üzerine verilen ve kesinleşen kararla belirlendiğinden başkaca bir hükme hacet kalmaksızın icranın tamamen veya kısmen eski haline iadesinin yapılmasının yasa gereği olması ve bu işlemin İcra Müdürlüğünce doğrudan yapılması gerektiğinden bu hususta talepte bulunulması yerine bu konuda karar verilmesi için dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 11.6.2014 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
Uyuşmazlık, henüz kesinleşmeyen karara dayanılarak alınan paranın, bu kararın Yargıtay"ca bozulması üzerine icranın eski haline iade edilmesi yerine dava yolu ile geri verilmesinin istenilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta;
Davacı, aleyhindeki kararın kesinleşmeden icraya konulması üzerine ödeme yaptığını, daha sonra kararın Yargıtay"ca bozulduğunu iddia ederek haksız tahsil edilen paranın iadesini istemiş,
Mahkemece İİK 40/2 maddesi hükmüne göre davacının haksız ödenen parayı geri alabileceği, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
Kararın davacı vekilince temyizi üzerine yerel mahkeme kararı onanmıştır.
Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
İİK 40/2 maddesinde "bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilipte de aleyhinde icra yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat"i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icranın tamamen veya kısmen eski haline iade olunacağı" düzenlenmiştir.
İİK 40/2 maddesi hükmü, haksız yere para ödemiş olanların geri alma haklarını kolayca kullanabilmelerini sağlamak üzere konulmuş olup amir hüküm değildir.
Hüküm, borçlunun Borçlar Kanununun sebepsiz iktisap kurallarına göre mahkemeye müracaat ile istirdat talebi hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Borçlunun lehine sevk edilen bu hükümden sarfınazar ederek dava yolunu tercih etmesi mümkündür (HGK 5.10.1960 gün E.3/12-K:12 sayı).
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.