8. Hukuk Dairesi 2017/1864 E. , 2017/4942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı 01.02.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 01.10.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 850,00 TL’den 2013 yılı Şubat ayından 2014 yılı Ocak ayına kadarki 12 aylık kira alacağı 10.200,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili itiraz dilekçesinde, müvekkilinin adresi ...’da olduğundan ...İcra Müdürlüğü"nün yetkisiz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün ... Anadolu İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş davacı alacaklı İcra Mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Davalı borçlu vekili, müvekkilinin hiç bir zaman davacının kiracısı olmadığını, davacının dava konusu yazlığını müvekkiline kiralanmış gibi göstererek kira sözleşmesini kredi çekmek üzere bankaya ek gelir olarak göstereceğini beyanla müvekkiline kira sözleşmesi imzalattığını, müvekkili ile davacı arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafın sözleşmede, sözleşme serbestisi ilkesine dayanılarak kendi iradesi ile attığı imzasının mevcut olduğu, davalının savunmalarını ispatlayamadığı, kira sözleşmesinin geçerli olduğu, davalının kira bedelini ödediğine dair yazılı delil de sunmadığı, ayrıca her ne kadar faiz yönünden bilirkişi incelemesi talebinde bulunulmuş ise de davalının bu yönde cevap dilekçesinde savunmasının bulunmadığı, kaldı ki faiz hesabının basit hesaplama ile doğru olduğunun kabul edildiği gerekçesi ile davanın kabulü ve davalının itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazları yönünden;
Taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan 01.02.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık kira bedelinin 850,00 TL olduğu ve her ayın 1’i ila 5’i arasında ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı, 01.10.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde aylık 850,00 TL üzerinden 2013 yılı Şubat ayından 2014 Ocak ayına kadarki 12
aylık kira bedeli toplamı 10.200,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davaya dayanak kira sözleşmesinde kiraya verenler davacı ...... olup, kiraya verenlerden davacı ... Buyrukseven bu kira ilişkisine dayanarak ancak payı oranında kira parası isteyebilir. Bu durumda mahkemece, davacının taşınmazdaki payı oranında alacağa hükmetmek gerekirken, alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
3-Davalı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.02.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralanan konut olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesinin özel şartlar 21.madde ile; ödenmeyen aylar için aylık %5 gecikme zammı ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı icra takibinde sözleşme hükmüne göre aylık %5 faiz üzerinden işlemiş faiz talep etmiş, mahkemece davacının talebi doğrultusunda karar verilmiştir.
....18.02.2004 tarih ve 2004/10-104 Esas, 2004/94 Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde gecikme zammı nitelik itibariyle temerrüd faizidir. Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda, taraflar sözleşmede faiz ödeme borcu kararlaştırabileceği gibi, borcun ifasında temerrüde düşülmesi durumunda uygulanacak faiz oranını da kararlaştırabilirler. Bu durumda, uyuşmazlık halinde kural olarak sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanması gerekir. Ancak, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nun 88. maddesinde sözleşme ile kararlaştırılan faiz oranlarına, 120. maddesinde ise temerrüt faizine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. TBK"nun 120. maddesi "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur." şeklinde olup, taraflarca kararlaştırılan temerrüt faizinin üst sınırı, faiz borcunun doğduğu tarihteki yasal faizin yüzde yüz fazlası olarak sınırlandırılmıştır. Bu durumda icra takibinde, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan %5 aylık gecikme faizi üzerinden talep edilen işlemiş faiz TBK"nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından. TBK"nun 120/2. maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak, işlemiş faize ve takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde yazılı nedenle davalı vekilinin alacağa ve faize ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428 ve İİK.nun 366. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.