Danıştay 10. Daire 2016/1845 Esas 2021/2433 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1845
Karar No : 2021/2433

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul Gezi Parkı eylemlerinde ... Caddesinde, olayları izlemekte ve kameraya çekmekte olduğu sırada polisin attığı plastik merminin burnuna isabet almasıyla yaralandığı, burnunun kırıldığı ve şekil bozukluğuna uğradığı, geceleri ise horlama probleminin baş gösterdiği, oluşan durumda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, davacı tarafından CD ortamında dosyaya sunulan davacının kamerasıyla çektiği olay anına ait video kaydı izlenildiğinde, eylemler devam etmekteyken davacının kamerasıyla polislerin bulunduğu tarafı kamera ile kayda aldığı, kaydın 26. saniyesinde peş peşe 3 adet plastik mermi sesi duyulduğu, ardından 31. saniyede tekrar duyulan plastik mermi sesleriyle birlikte davacının burnundan eline kanlar akmaya başladığı, etraftaki kişilerce plastik mermiyle vurulduğundan bahsedilerek davacıya yardım edilmeye çalışıldığı, ayrıca aynı gün Alman Hastanesi'nden alınan adli tıp raporu ile 25/06/2013 tarihinde Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliğinden alınan Konsültasyon Formunun da davacının iddiasını destekler nitelikte olduğu, davacının eylemler esnasında kamera kaydı yapmaktayken polis tarafından atılan plastik mermiyle burnundan vurulduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, olayın vuku buluş şekli, davacının bundan sonraki yaşamı üzerindeki neticeleri ve bu nedenle duyulan elem ve ızdırabın karşılığı olarak takdiren davacı lehine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu manevi tazminat isteminin 5.000,00 TL'ye yönelik kısmının kabulüne, geriye kalan 45.000,00 TL'lik kısmı bakımından ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kolluk kuvvetlerince gösterici gruba dağılması yönünde gerekli ikaz ve anonsların yapıldığı, idare eyleminin görev sınırında kaldığının tespiti halinde de manevi tazminata hükmedilemeyeceği, Mahkeme kararının aleyhe olan kısımının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için; ortada bir zararın bulunması, zarara sebebiyet veren işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması şartları aranmaktadır. Bu şartlardan birinin yokluğu, kural olarak idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırır.
Dava, davacının İstanbul Gezi Parkı eylemlerinde Sıraselviler caddesinde, olayları izlemekte ve kameraya çekmekte olduğu sırada polisin attığı plastik merminin burnuna isabet almasıyla yaralandığı, burnunun kırıldığı ve şekil bozukluğuna uğradığı, geceleri ise horlama probleminin baş gösterdiği, oluşan durumda idarenin hizmet kusuru bulunduğundan mağduriyetinin giderilmesi talebiyle yapılan idari başvurunun sonuçsuz kaldığı ileri sürülerek 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının uğradığı zararı doğuran eylemin idareden kaynaklandığına ilişkin her türlü şüpheden uzak, açık, net ve somut bir delil bulunmadığı bir başka anlatımla iddia olunan zararın idarenin işlem ya da eyleminden kaynaklandığını ortaya koyan bir illiyet bağının bulunmadığı dikkate alındığında, olay nedeniyle idarenin tazmin sorumluluğunun bulunmadığı açık olup; davanın reddi gerekirken aksi yönde verilen karara yönelik olarak, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.