Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3559
Karar No: 2019/1109
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3559 Esas 2019/1109 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3559 E.  ,  2019/1109 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davacılar ... ve ..."nın müşterek çocukları ve ..."in ablası yaya ..."nın 19/07/2012 tarihinde davalı Belediyeye ait 43 RY 551 plakalı çekicinin davalı şoför ... yönetimindeki davalı ... şirketine trafik sigortalı aracın iş makinasını taşımakta iken davalı ... Müdürlüğüne ait telefon direği tellerine takılıp sökülen direğin yıkılması sonucu düşen direğin altında kalarak vefat ettiğini bildirerek ıslah dilekçesi ile birlikte davacı baba ... için 31.377,70 TL maddi ve 125.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ... için 41.764,14 TL maddi ve 125.000,00 TL manevi tazminatın, davacı kardeş ... Kayaaltı için 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemitir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, sürücü ... yönünden husumetten reddine, Belediye yönünden yargı yolu bakımından davanın usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine, maddi tazminat (destekten yoksun kalma) davasının diğer davalılar yönünden kabulü ile davacı baba için 31.377,70 TL tazminatın ve davacı anne için 41.764,14 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı ... Telekominikasyon A.Ş ve davalı ...Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminatın kısmen kabulü ile davacı anne ve baba için ayrı ayrı 40,000,00 TL manevi tazminatın, davacı kardeş için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı ... Telekominikasyon A.Ş’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili ile davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir.
    6099 Sayılı Yasa’nın 14. maddesi ile değişik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesine göre, “ İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
    ”Somut olayda zarar, davalı Belediyeye ait aracın sebep olduğu kaza nedeni ile meydana geldiğinden davanın adli yargıda görülmesi gerekir.
    ../...
    -3-
    2016/3559
    2019/1109

    Bu durum karşısında, davanın adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın idari yargı yolunda görülmesi gerektiğinden bahisle yargı yolundan red karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-)Mahkemece, davalı sürücü ...’in kamu görevinin icrası sırasında yürüttüğü görev kapsamındaki eylemi nedeniyle dava edildiğine göre Anayasanın 129/5 maddesi uyarınca kamu görevlisine husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı sürücü yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup sorumluluğunun temelini Borçlar Kanunu"nun haksız fiil hükümleri oluşturduğundan, davalı sürücü ... aleyhine KTK hükümlerine göre müteselsil sorumlu olarak dava açılabileceğinden, yazılı gerekçelerle husumetten red kararı verilmesi doğru değildir.
    4-)Davacıların uğradığı zarar tek bir olaydan kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı KTK.’nun 88. ve BK.’nun 50. maddesi uyarınca haksız fiile karışanların her biri zarardan müteselsilen sorumludurlar. Davacılar, zararlarını müştereken ve müteselsilen talep edebilecekleri gibi yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçerek her bir failin kusuru oranında da talepte bulunabilirler.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Bu durumda mahkemece, davalıların kusuru oranında bir ayrıma gidilmeksizin tespit edilen zararın tümünün davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalıların iç ilişkideki sorumluluklarının gerekçede tartışılarak gösterilmemesi bakımından hüküm eksiktir.
    Şöyle ki, muris (destek) ...’ın desteğinden yoksun kalan davacılar, desteğe çarpan aracın sürücü-işleteni, zorunlu mali sorumluluk sigortacısından ve Telekom İl Müdürlüğünden destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemiştir.
    Kazada zarar gören davacılara karşı tüm davalılar, farklı hukuki nedenlerle zarardan müteselsilen sorumlu olup aralarındaki münasebet de ihtiyari dava arkadaşlığıdır.
    Müteselsil borçluluk, niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu bir borçluluk türü olup, borçlulardan birinin edimin tümünü ifa ederek alacaklıyı tatmin etmesi halinde evvelce mevcut olmasa dahi ifayı gerçekleştiren borçlu ile diğer borçlular arasında bir hukuki ilişki doğacaktır.
    Alacaklıyı tatmin eden bir borçlu, kendisine isabet eden paydan daha fazla bir ödemede bulunduğu takdirde, bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabilecektir. Bu durum bir borçlunun alacaklıyı tatmin etmesi halinde diğer borçluların da alacaklı karşısında alacaklının tatmin edilmesi ölçüsünde borçtan kurtulmalarının (BK 145/1 md.) doğal bir sonucudur.
    O halde, mahkemece, eldeki davada tüm davalıların kazadaki kusur dağılımı gerekçeli kararda tartışılarak gösterilmesi gerekirken bu hususun, murisin kusursuz olması ve kusur oranlarının davalıların aralarındaki iç ilişkiye ait olmasından bahisle eksik bırakılması yerinde olmamıştır.
    5-)Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’na göre davalı ... şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin vekalet ücretinden de sorumlu değildir. Mahkemece davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat nedeni ile verilecek vekalet ücretinden davalı ... şirketinin de sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Türk Telekom İl Müdürlüğü ve Güneş Sigorta A.Ş."ne geri verilmesine 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi