
Esas No: 2016/3294
Karar No: 2021/2448
Karar Tarihi: 20.05.2021
Danıştay 10. Daire 2016/3294 Esas 2021/2448 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3294
Karar No : 2021/2448
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): Kendi adına asaleten, oğlu …'e Velayeten …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılardan …'in oğlu …'in, 24/04/2006 tarihinde, Muş ili, … Beldesinde hayvan otlatmakta iken bulduğu merminin elinde patlaması sonucu yaralanması ve iş gücü kaybına uğraması sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın karşılanması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine, … için iş gücü kaybı ve bakıma muhtaç olmasından kaynaklı 225.000,00 TL maddi zararın ve olayın davacılarda yarattığı ağır elem ve acı nedeniyle … için 50.000,00 TL, baba … için ise 25.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce, Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi ve manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının İçişleri Bakanlığı'nın temyizi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 23/06/2015 tarih ve E:2015/169, K:2015/3224 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; mağdurun ve ebeveyninin de olayda idare ile birlikte yarı yarıya müterafik kusurları olduğu, idarenin kusur oranını kusur derecesi dikkate alındığında; davacılardan …'in iş gücü kaybından doğan maddi zararını tespit eden bilirkişi raporu Mahkemece yerinde görüldüğünden, bilirkişi incelemesi sonucu bulunan 307.426,96 TL maddi zarardan, müterafik kusur oranı düşüldüğünde %50 kusur oranı üzerinden 153.713,48 TL maddi tazminatın kabulü ile zararın tazmini için 09/10/2006 (görevsizlik kararı veren adli yargı merciinde davanın açıldığı tarih) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı, davacıların manevi tazminat istemine gelince, meydana gelen yaralanma olayında, davalı idarenin kusurlu olduğu ortaya konulduğundan, davacıların manen uğradığı zararın davalı idarece tazmin edilmesi gereğinin tazminat hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu, davacıların olay nedeniyle duyduğu üzüntü ve acı birlikte yaşları, medeni halleri, yaralanan kişiyle olan yakınlıkları gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde ve kusur oranınca olayda bizzat yaralanan davacı … için 20.000,00 TL, baba … için ise 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacılar vekili tarafından; olayda mağdur ve ebeveynine yarı yarıya müterafik kusur yüklenmesinin hukuka, hakka ve nezafete aykırı olduğu, idarenin insanların kullanım yerine yakın yerde mühimmat bulunması nedeniyle hizmet kusurunun olduğu, zira bunların güvenlik güçlerince temizlenmiş olmasının gerektiği, bu nedenle idarenin asli kusurlu olduğu, olayda müvekkili …'in müterafik kusurlu olabileceği ama o tarihte çocuk olan …'in temyiz kudretini haiz olmadığı için kusurundan bahsedilemeyeceği, ayrıca dava konusu olayda, davalı idarenin kusuru, olayın oluş şekli ve zararın niteliği dikkate alındığında Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının davalı idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak düzeyde olmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; öncelikle idarenin harçtan muaf olduğu halde başvuru harcından sorumlu tutularak karar verildiği, idarenin olayda kusur ve sorumluluğunun olmadığı, zira bölgenin askeri atış alanı olarak kullanıldığının yöre halkı ve davacılarca da bilindiği, atış ve sonrasında bölgede mühimmat kalabilme ihtimali hakkında halkın belediye ve cami hoparlöründen bilgilendirme yapıldığı halde …’in olay mahallinde hayvan otlatmaya gitmesine mani olmadığı ve …’i uyarmadığı için baba ...'in tam kusurlu olduğu, ıslah edilen miktar için adli yargıda dava açılma tarihinden itibaren faiz hesaplanmasının hukuka aykırı olduğu, faiz başlangıç tarihinin mahkemece adli yargıda dava açma tarihinden (09/10/2006) itibaren yasal faiz hesaplanmasının dava konusu alacak miktarının belli olmaması ve davacının hatası sonucu yanlış yargı yerinde dava açması nedeniyle yargılamada meydana gelen gecikme sebebiyle işleyecek faizden idarenin sorumlu tutulmasının kabulünün mümkün olmadığı, davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre yüksek olduğu, manevi tazminat miktarının yüksek olması nedeniyle tatmin aracı olmaktan ziyade tazmin aracı haline geldiği ve bu miktara faiz işletilmesinin de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/03/2003 tarih ve E:2002/716, K:2003/91 sayılı kararına açıkça aykırı olduğu belirtilerek temyize konu kararın, idare lehine olan kısmının onanması aleyhine olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi ile kararın davanın reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği savunulmaktadır. Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.