16. Hukuk Dairesi 2017/5726 E. , 2020/3535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü ... Mevkiinde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 18.11.2013 tarih ve 2013/5686 Esas, 2013/10241 sayılı ilamı ile, "...davacıya ..."ün veraset belgesinin ibrazı için süre verilmesi, başka mirasçısı varsa davaya dahil ettirilmesi veya miras şirketine mümessil tayin ettirilerek uyuşmazlığın çözülmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve davacının miras bırakanı ... terekesine ..."ın temsilci olarak atanması suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve sarı renkle boyalı 9.350,58 metrekare yüzölçümüne sahip taşınmazın tarla vasfı ile 4 hisse kabul edilerek ..., ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı taraf lehine, zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Hükme esas alınan 16.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda ... ve ... adlarına belirtilen çevre taşınmazların tespite konu olup olmadıkları anlaşılamadığı gibi, yine taşınmazın güneyinde yer alan yoldan sonra yer alan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları ile kadastro tutanakları dosyaya getirtilerek denetimi de sağlanmamıştır. Ayrıca, taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların dağılımı işaretlenmeyen fen bilirkişi raporu hükme esas alınmış, ziraatçı bilirkişi tarafından taşınmaz üzerinde 12-15 yıldan beri sebze tarımı yapılmadığı, meyve ağaçlarının da bu müddet içinde bakımının yapılmadığı ve diplerinin işlenmediği raporda belirtilmiş olmasına rağmen bu hususlar mahalli bilirkişi ve tanıklara sorulmamış, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin, terk iradesini yansıtacak biçimde kesintiye uğrayıp uğramadığı üzerinde durulmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulduktan sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, zilyetlik var ise terk edilip edilmediği, şayet zilyetlik terk edilmiş ise; terkin süresi ve sebepleri hususlarında mahalli bilirkişiler ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacıların zilyetliğini terk iradesi bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, önceki raporu da irdeler şekilde, çekişmeli taşınmazın niteliği, toprak yapısı, zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe imkan verir, çevre taşınmazları gösteren ve taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların işaretlendiği ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.