19. Ceza Dairesi 2019/17404 E. , 2020/1849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A)Sanık ... hakkındaki beraat kararına ilişkin temyiz incelenmesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B)Sanıklar ... ve ..., hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
Sanık ... hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada 30/11/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Bismil 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/174 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/19436 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin ve yine 20/01/2014 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Muradiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/16 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/14302 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında;
Sanık ... Akboğa hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada 30/11/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Bismil 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/250 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/13815 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin ve 14/11/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/73 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/10458 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin ve 19/08/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/810 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nda 2016/68307 E. sayısı ile kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan davalar ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2-Temel hapis cezası belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Sanıklar hakkında temel hapis cezası belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulmasına rağmen; tayin edilecek cezanın 5607 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanunla değişik 3/10. maddesinin son cümlesi uyarınca 3 yıldan az olamayacağı gözetilerek cezaların üçer yıl olarak belirlenmesi gerekirken, anılan maddeye atıf yapılarak ve suç konusunun önem ve değeri gerekçe gösterilerek sanıklar hakkında dörder yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle çelişki yaratılması,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde bilirkişi tayin edilerek, sanıklara sebep olmadığı keşif ve bilirkişi ücretinin yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.