11. Ceza Dairesi 2016/4350 E. , 2019/211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçu ile 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 213 sayılı Kanun"un 359/a-2 maddesinde hapis cezasının alt sınırının on sekiz ay hapis cezası olduğu gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmiş olması ile 2008 takvim yılında farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlenmesine karşın, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa uygun şekilde niteliği belirlenmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde eleştiriler dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak;
1-213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası; aynı suçun düzenlendiği ve suç tarihinden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmesi karşısında, 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 18 ay hapis olduğu gözetilmeden ve temel cezanın teşdiden uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmeden, temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemenin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.