
Esas No: 2012/3876
Karar No: 2012/5045
Karar Tarihi: 05.04.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3876 Esas 2012/5045 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve yol olarak terkin istemi ile açılmıştır.
Davalılar ..., ..., ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... ise savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile,19.04.2010 tarihli fen bilirkişinin rapor ve krokisinde davalılara ait 86 ve 126 parsel sayılı taşınmazların çapı içerisinde kaldığını saptadığı, (A) harfi ile gösterilen 441,35m2 ile (B) harfi ile gösterilen 738,79m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK"nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır.
6100 sayılı HMK’nun 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, 1086 sayılı HUMK’nun 8. maddesinin 1. fıkrasındaki mamelek hukukundan kaynaklanan değer ve miktara ilişkin hükümler 4. maddede yer almamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde görevli
mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nun geçici 1. maddesi hükmüne göre bu kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümler uygulanmaz. Eldeki dava da 28.09.2007 tarihinde yani 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğünden önce açıldığından mahkemece tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istenilen kısımların bedeli dikkate alınarak mahkemenin görevli olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Somut olayda; davacı tarafından davalılara ait 86 ve 126 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istenilen ve 19.04.2010 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 441,35m2 ile (B) ile gösterilen 738,79m2"lik bu kısımların 08.06.2009 tarihli ziraat ve mülk bilirkişisi raporunda dava tarihi itibariyle toplam değerinin 9.352,61 TL olduğu görülmektedir.
Dava tarihi itibarıyla sulh hukuk mahkemesi değeri 5.910 TL’ye kadar olan davalara bakmakla görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece res’en gözetilmesi gerekeceğinden dava konusu yol olarak terkini istenen kısmın değeri sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığından dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bu yön gözetilmeden çekişmenin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.