
Esas No: 2013/10615
Karar No: 2014/10311
Karar Tarihi: 30.6.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/10615 Esas 2014/10311 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2012
NUMARASI : 2011/359-2012/665
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalının işleteni olduğu motosikletin, davalının sevk ve idaresinde iken önündeki araca çarptığını, davalıda 1.03 promil alkol tespit edildiğini, motosiklette yolcu olarak bulunan şahsın yaralandığını, karşı araçta hasar meydana geldiğini, müvekkili tarafından 2.826,00 TL hasar bedeli, 5.173,00 TL ve 52.678,00 TL tedavi gideri ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.000,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12/10/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini 53.604,00 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, kazanın meydana gelmesinde alkolün etkisinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 53.604,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davacının üçüncü kişiye ödediği tazminatın, araç sürücüsünün sürücü belgesinin olmaması nedeniyle davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Rücu alacaklısı olan davacı sigorta şirketinin, üçüncü kişiye ödeme yaptığı tarih itibariyle rücu borçlusu olan davalı temerrüde düşmüş olup, faiz başlangıç tarihinin ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile tazminat talebini artırmış olup davalı vekili ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, davacı sigorta şirketinin ödeme tarihleri tereddüte neden olmayacak şekilde belirlenerek ödeme tarihi ile ıslah tarihi arasında iki yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olan ödemeler yönünden zamanaşımı def"inin kabulü ile red kararı verilmesi gerekirken bu hususta yeterli inceleme yapılmadan ve karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.