17. Hukuk Dairesi 2014/7404 E. , 2014/10330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2009/129-2012/494
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Hamit vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava ile, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacının yaralandığını açıklayıp, 32.821,99 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olarak) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl ve birleşen davanın kabulü ile, 32.821,99 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak) tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın davalı Hamit"ten tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. C.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı Hamit vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. O halde, davalı sigorta şirketine diğer davalı tarafından asıl davada birleşen dava tarihinden önce 12.10.2010 tarihinde yapılmış ihbar bulunduğuna göre davalı sigorta şirketinin bu tarihten itibaren temerrüde düştüğünün kabulü gerekirken yazılı şekilde davalı sigorta şirketinin birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu tutulması doğru değildir.
Dairemizce de benimsenen HGK nun 4.11.2009 tarih ve 2009/16-428 esas 2009/483 karar sayılı ilamı gereği; davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin hatalı kabul edildiğine dair temyiz itirazı davalı Hamit vekili tarafından ileri sürülmüştür. Dava Hamit vekilinin davalılar arasındaki rücu ilişkisinde aleyhine sonuç doğuracak nitelikte olan hükmü temyiz etmekte hukuki yararı mevcuttur.Bu sebeple iş bu dava yönünden icrai nitelikte olmasa da davalılar aracındaki iç ilişki yönünden davalı sigorta şirketinin 12.10.2010 tarihinden işleyecek yasal faizden sorumlu olduğunun tespiti gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hamit vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle aynı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz edenin sıfatına göre davalıların kendi arasındaki iç ilişkide geçerli olmak üzere tespit mahiyetinde hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı H.. C.."na geri verilmesine 1.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.