14. Hukuk Dairesi 2016/19222 E. , 2019/3770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.05.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 114 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazları davalı belediyeden 02.09.2005 tarihli ihaleyle aldığını, ihale bedelinin davalıya ödendiğini ancak davalı tarafından dava konusu taşınmazların müvekkiline devredilmediğini beyan ederek dava konusu taşınmazların müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmazların rayiç değerinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle veya müvekkili tarafından ödenen ihale bedelinin güncel değerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuş ve zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine; tazminat isteminin kabulüne ve 18.000,00 TL’nin 13.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 274. maddesinde; “Açık artırma yoluyla satış; yeri, zamanı ve koşulları önceden belirlenerek, hazır olanlar arasından en yüksek bedeli öneren ile yapılan satıştır.”, 279. maddesinde ise; “Arttırmada taşınır bir mal alan kişi, onun mülkiyetini ihale anında kazanır. Artırmada alınan taşınmazın mülkiyeti, ancak tapu siciline tescille alıcıya geçer.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; 02.09.2015 tarihli “İhale Komisyon Tutanağı” ile davalı ... ihale komisyonunca dava konusu 114 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların davacıya verilmesine karar verildiği, davacının bu karara dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, mahkemece satışın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taşınmazların 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 274. ve devamı maddeleri uyarınca ihale yoluyla devri mümkün olduğundan, mahkemece satışın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
O halde mahkemece, 02.09.2015 tarihli ihaleye ait belgeler getirtilmeli, dava konusu taşınmazların ihale yoluyla devredilmesine ilişkin meclis kararı olup olmadığı araştırılmalı, dava konusu taşınmazlara ait tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek tapu kayıtlarında yer alan ihtiyati tedbir şerhinin dayanağı araştırılmalı, ihalenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, ihalenin usulüne uygun yapıldığı sonucuna varılırsa tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmelidir.
Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.