4. Ceza Dairesi 2017/594 E. , 2017/4733 K.
"İçtihat Metni"Tehdit suçundan katılan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümlesi ve 62/2. maddesi gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, tehdit suçundan katılan sanık ..."un, anılan Kanun"un 106/1-1. cümlesi 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2015 tarihli ve 2015/324 esas, 2015/646 sayılı kararına yönelik katılan sanık ... tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.07.2015 tarihli ve 2015/367 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2017 gün ve 2016/401790 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8. madde ve fıkrasına 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki cümle gereğince katılan sanık ..."un adli sicil kaydına göre denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesinden dolayı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin merciince belirtilen gerekçeyle yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde, iş bu sanığın adli sicil kaydı ile diğer katılan sanık ..."un adli sicil kaydı sehven karıştırılmak suretiyle katılan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davasında, Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.05.2015 tarihli kararı ile, sanık ..."un tehdit suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararına karşı yapılan itiraz üzerine merci Bartın Ağır Ceza Mahkemesince verilen itirazın reddine ilişkin kararı ile sanık ..."un adli sicil kaydı sehven karıştırılmak suretiyle adı geçen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertenmesine yer olmadığına dair Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.05.2015 tarihli kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine kanun yararına bozma yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair merci kararı ile sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına dair kararın hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
1-Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 6545 sayılı Kanun ile değişik 231/8. maddesinde ”denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda;yukarıda belirtilen düzenlemenin yürürlük tarihinin 28.06.2014 olması, yargılama konusu suç tarihinin ise 30.03.2014 olması karşısında,suç tarihinden sonra meydana gelen bu değişikliğin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun maddi ceza hukukuna ilişkin sonuçlar doğuran karma bir yapıya sahip olması sebebiyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi uyarınca sanık aleyhine uygulanamayacağından itirazın bu yönden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak inceleme konusu somut olayda; 26.05.2015 tarihli kararın hüküm fıkrasının (D) bölümünde "sanık ... hakkında katılan sanık ..."u tehdit etmek şeklindeki eyleminin TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesindeki tehdit suçunu oluşturduğu sabit görüldüğünden CMK"nın 223/5. maddesi uyarınca MAHKUMİYETİNİ" denildikten sonra hemen altındaki (a) bendinde bu dosya ile ilgisi bulunmayan sanık ... ile ilgili olarak "Mağdur sanı ..."un,mağdur mağdur sanık ..."u tehdit eylemine uyan TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında indirilerek 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına "karar verildiği belirtilerek karışıklığa yol açılmıştır. Açıklanan bu neden yönünden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
2-Sanık ... yönünüden yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etmemesi,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.”
Kanun yararına bozma konusu yapılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, CMK"nın 231. maddesinde sayılan objektif ve subjektif koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif koşulların değerlendirilmesindeki hatalar kanun yararına bozma konusu olabilecekken, subjektif koşula yönelik hukuka uygun gerekçeler takdire ilişkin olduğundan, kanun yararına bozma konusu yapılamayacaktır. Bununla birlikte, sanık veya müdafiinin bu kurumun lehlerine uygulanmasına yönelik talepleri bulunması ve objektif koşulların oluşmasına karşın, koşullu bir düşme nedeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun tartışılmaması da, yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık kabul edilerek, kanun yararına bozma konusu yapılabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihi itibarıyla kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanık ... hakkında 26.05.2015 tarihli kararın hüküm fıkrasının ( E) bölümünde "sanık ... hakkında katılan sanık ..."u tehdit etmek şeklindeki eyleminin TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesindeki tehdit suçunu oluşturduğu sabit görüldüğünden CMK"nın 223/5. maddesi uyarınca MAHKUMİYETİNİ" denildikten sonra hemen altındaki (a) bendinde bu dosya ile ilgisi bulunmayan sanık ... ile ilgili olarak "Mağdur sanık ...."un, madur sanık ..."u tehdit eylemine uyan TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında indirilerek 5ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve daha önce kasıtlı bir suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına" "karar verildiği belirtilerek adli sicil kayıtları karıştırılarak ve dosya ile ilgisi bulunmayan sanıktan sözedilerek karışıklığa yol açılmıştır.
Bu nedenle, suç tarihi itibarıyla sabıkası bulunmayan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif şartlarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif koşul da bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, dosyanın diğer sanığı olan ..."un adli sicil kaydı ile karıştırılarak ve dosya ile ilgisi bulunmayan "mağdur sanık ..."dan sözedilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilerek karışıklığa ve çelişkiye yol açılması hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Adalet Bakanlığının isteği üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin sanık ... hakkında itiraz üzerine verdiği 09/07/2015 tarihli ve 2015/367 değişik iş sayılı kararının değişik gerekçeyle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Bartın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin sanık ... hakkında verdiği 26.05.2015 tarihli ve 2015/324 esas, 2015/646 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3-Aynı Yasa maddesinin 4. fıkrasının (a) ve (b) bendleri gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde mahkemesince tamamlanmasına, 17.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.