Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26879
Karar No: 2017/5389
Karar Tarihi: 11.04.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/26879 Esas 2017/5389 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, tapu iptali ve tescil konusunda açılmıştır. Davacı vekili, miras bırakanı Hasan Koplak’ın senetle uyuşmazlık konusu taşınmazları satın alarak zilyetliğini devraldığını ve ilgili hisseye ilişkin tapu kaydının iptal edilmesi ile davacının adına tescilini istemiştir. Davalılar senedin sahte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme önceki hükümde davanın kabulüne karar vermiştir ancak bu karar Yargıtay’ca bozulmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda davada dayanılan senetin sahte olduğuna dair yeterli delil olmadığı tespit edilmiştir. Ancak davada senet imzacıları varsa bunların tanıklığına başvurulması gerektiği, senedin geçerli olup olmadığının belirlendikten sonra davacının tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şu şekildedir: Türk Medeni Kanunu’nun 713/2. maddesi ve 743 sayılı Medeni Kanun’un 612. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2014/26879 E.  ,  2017/5389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin miras bırakanı Hasan Koplak’ın 11.02.1966 tarihli senetle uyuşmazlık konusu taşınmazların öncesi 308 parselde (yeni 2253 ada 24, 25 ve 2254 ada 8, 9 ve 19 parsel) davalıların yakın miras bırakanı Meryem Zor’un miras payını satın ve zilyetliği devraldığını, kaldı ki davalıların miras bırakanı Mehmet Koplak’ın ölüm tarihinden itibaren tapu kaydının intikal görmemesi nedeniyle hukuki kıymetini de kaybettiğini açıklayarak, ilgili hisseye ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini; olmadığı takdirde harici satış bedelinin güncelleştirilmiş karşılığının ve davacının yaptığı tesis ve ağaç bedellerinin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
    Davalılar vekili, davada dayanılan senedin sahte olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; önceki hükümde, zilyetliğin senet tarihinden intikal tarihine kadar davacı ve miras bırakanı tarafından sürdürüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22/12/2011 tarihli 2010/7126 E, 2011/7467 Karar sayılı kararı ile "...davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TMK.nun 713/2. maddesinde düzenlenen ölüm sebebine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkin olarak; kayıt maliki “Mehmet Koplak” değil, “ölü Mehmet Koplak mirasçıları” dır, Mehmet Koplak mirasçılarından Meryem Zor 17.08.2002 tarihinde ölmüş, diğer dava dışı mirasçılar ise sağ bulunmaktadır, TMK.nun 713/2. maddesine dayalı sebep bakımından davanın başarıya ulaşması mümkün değildir..., davacının miras payının devri sebebine dayalı iptal ve tescil isteği yönünden ise, sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 612. maddesine göre, miras payının üçüncü kişiye devri yazılı olmak suretiyle geçerlidir, ne var ki, davalılar dayanak senet altındaki parmak izinin yakın miras bırakanları anneleri Meryem Zor’a ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini savunmaktadırlar, Mahkemece Meryem Zor’a ait parmak izli belgelerin bulunduğu yerden getirtilerek, davada dayanılan 11.02.1966 tarihli senet aslıyla birlikte teknik inceleme yaptırılması ve dayanak senette yer alan parmak izinin davalıların miras bırakanına ait olup olmadığının belirlenmesi, sahtelik iddiasının eldeki dava içinde hadise biçiminde (HUMK.m. 220.vd) incelenerek tartışılması..." gerekçeleriyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyma kararı verildikten sonra sübut bulmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere ve kural olarak bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları için lehte ve aleyhte usuli kazanılmış hak doğar. Her ne kadar usuli kazanılmış hak usul hukukunda açık bir biçimde düzenlenmemiş ise de, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararlarıyla usuli kazanılmış hakkın varlığı uygulamada kabul edilmiştir (04.02.1959 gün ve 13/5 YİBK ile 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK). Bu hak mahkemelerce ve Yargıtay"ca ihlal edilemeyeceği gibi uyulan bozma ilamı çerçevesinde karar verilmesi zorunludur.
    Mahkemece, Dairemizin yukarıda bahsi geçen 22/12/2011 tarih ve 2010/7126 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu belirtildiği halde bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulduğu belirlenmiştir. Davada dayanılan 11.02.1966 tarihli senetteki parmak izinin Meryem Zor"un el ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmak üzere dosya ... Kurumu Başkanlığı"na gönderilmiş ise de, ... Kurumu Başkanlığı"nca tanzim edilen 21.02.2014 tarihli raporda, inceleme konusu belgede sağlıklı inceleme yapılabilmesi ve rapor tanzim edilebilmesi için Meryem Zor"a ait parmak izine havi belgelerin; noterler, bankalar, muhtarlıklar, belediyeler, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme daireleri, dernekler ve vakıflar gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan temin edilerek gönderilmesinin gerekli olduğu bildirilmiştir. Mahkemece; bahsi geçen raporun gereği tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur. Her ne kadar, dosyanın ... Kurumu Başkanlığı"na gönderilmeden evvel bir kısım kurumlara yazılar yazılarak imza örneği sorulmuş ise de; taraflara muris Meryem"in parmak izini taşıyan belgelerin bulunabileceği yerleri bildirmeleri için süre ve imkan tanınması, yukarıda ... Kurumu Başkanlığı"nca tanzim edilen raporda bahsedilen kurumlardan araştırma yapılması, parmak izi taşıyan belgelerin getirtilerek dosyaya eklenmesi, tüm bunlar temin edildikten sonra dosyanın tomarıyla birlikte ... Kurumu Başkanlığına gönderilerek dosya üzerinde yapılacak inceleme sonucu parmak izinin Meryem"e ait olup olmadığı yönünden ... Kurumu"nun ilgili biriminden rapor istenmesi gerekmektedir.
    Bundan ayrı bir adi senedin ispat gücü kazanmasında; senetteki borçlu imzasının inkar edilmesi ve bilirkişi incelemesinde de kesin bir sonuç elde edilemediği takdirde; taraflar dışındaki diğer senet imzacıları varsa bunların tanıklığına başvurulmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Mahkemece, davacı tarafın tanık bildirdiği şahıslar dinlenmiş ise de, senette imzaları bulunan Ali Koctepe, Mehmet Özkaraca ile muhtar ve azalar yöntemine uygun bir biçimde çağrılarak tanık olarak dinlenmemiş, dinlenen tanık beyanlarının da dava konusu senetteki parmak izinin muris Meryem"e ait olduğu sonucuna ulaşmak açısından yeterli kanaat oluşturmadığı belirlenmiştir.
    O halde Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem yapılarak parmak izinin Meryem"e ait olup olmadığı yönünden ... Kurumu"nun ilgili biriminden rapor istenmesi, bilirkişi incelemesinde de kesin bir sonuç elde edilemediği takdirde; senet imzacıları varsa bunların tanıklığına başvurulması, senedin geçerli olup olmadığı belirlendikten sonra davacının terditli istemi olan tazminat yönünden de dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi