Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/17891
Karar No: 2021/6332
Karar Tarihi: 29.04.2021

Danıştay 6. Daire 2019/17891 Esas 2021/6332 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17891
Karar No : 2021/6332


TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : … Bayrak mirasçıları:
1- …
2- …
3- …
4- …

VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Kocaeli İli, Derince İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davacıya ait evin usulsüz ve haksız olarak yıkıldığından bahisle, evin bedeli olarak 60.000,00 TL, kesildiği ileri sürülen meyve ağaçlarının bedeli olarak 10.000,00-TL olmak üzere 70.000,00 TL'si maddi, 30.000,00-TL'si manevi olmak üzere, toplam 100.000,00-TL tutarındaki zararın yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 07/03/2018 tarih ve E:2015/1065, K:2018/1186 sayılı kararıyla davacının vefatı nedeniyle 2577 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca bozulması üzerine, bozma kararına uyularak kanuni mirasçıları davacı konumuna alınmak suretiyle davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile karşı oyda belirtilen gerekçeyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin 1. fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş, son fıkrasında ise, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
(Uyuşmazlık konusu eylem tarihi itibarıyla yürürlükte olan haliyle) 3194 sayılı İmar Kanununun ''Yıkılacak Derecede Tehlikeli Yapılar'' başlıklı 39. maddesinde; ''Bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da bulunmazsa tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir. Tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işler belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir.'' kuralı yer almaktadır.
Yukarıda aktarılan mevzuatın değerlendirilmesinden, yapıların bir kısmının veya tamamının yıkılacak derecede tehlike arzettiği sonucuna ulaşılabilmesi ve bu durumdaki yapılar için yıkım kararı verilmesi için, yapının bütünü ve özellikle taşıyıcı unsurları üzerinde yapılacak teknik ve bilimsel incelemeyle ayrıntılı bir biçimde ortaya konulması, bu şekilde tespit edilen yapıların maliklerine, tehlikenin giderilmesi için maddede yazılan usule uygun bir şekilde tebligat yapılması gerektiği, yapı sahibinin bulunmaması ya da yapıda oturan kimse olmaması halinde tebligatın yapı yerine asılarak bir nüshasının da mahalle muhtarına bırakılması suretiyle yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Kocaeli İli, Derince İlçesi, … Mahallesi, … ada, … numaralı taşınmaz üzerindeki tek katlı binanın, davalı idare elemanlarınca 15/11/2013 tarihinde yapılan kontrolünde, yapının kapı ve pencerelerinin olmadığı, yapı içerisinde balli ve benzer yapıştırıcı kutularının bulunduğu, söz konusu yapının sık sık şikayete konu olduğu, can ve güvenlik açısından tehlike arz ettiği hususları tutanakla tespit edildiği, daha sonra davalı idare teknik elemanlarınca yapılan incelemeler sonucu yıkılacak derecede tehlikeli yapı olduğuna ilişkin 21/11/2013 tarihli tespit tutanağı tanzim edilerek tespit tutanağının bir nüshasının söz konusu yapıya asıldığı, tutanakta muhtarın imzasının da bulunduğu, ekli fotoğraflardan, bina önündeki bahçe içerisinde birkaç ağacın da bulunduğunun görüldüğü ve verilen 7 günlük süre içerisinde söz konusu yapının sahibi tarafından yıkılmadığından bahisle davalı idare ekiplerince 02/12/2013 tarihinde yıkıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca yıkımına karar verilen davacılar murisine ait olan tek katlı yapı hakkında düzenlenen 15/11/2013 tarihli tutanakta; "tek katlı, kullanılamaz halde, iç tesisatları ve pencere çerçeve ve kapıları tamamen sökülmüş, çıplak vaziyette içerisi çöplük ve muhtemelen kötü amaçlı kullanılan balli ve benzer yapıştırıcı kutularının bulunduğu, söz konusu yapının sık sık şikayete konu olduğu, can ve güvenlik açısından tehlike arz ettiği" ifadelerine yer verildiği, 21/11/2013 tarihli matbu olarak hazırlanan ve boşlukları doldurulmak suretiyle tanzim edilen yıkılacak derecede tehlikeli yapı tespit ve tebliğ tutanağında ise, can ve mal güvenliği için tehlike arz eden ve çevre kirliliği yaratan yıkılacak derecede tehlikeli bir metruk yapı tespit edildiğinden bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesine göre yapının 7 gün içinde yıkılması gerektiği belirtilmekte ise de, yıkım işlemine esas alınan maili inhidam raporunun, yapının tehlikelilik derecesini ortaya koymaktan uzak ve sadece gözlemsel tespitler içerdiği, yapıya ilişkin herhangi bir statik hesaba yer verilmediği, yapının dayanıklılığı konusunda somut ölçüm ve araştırma yapılmadığı, ekli fotoğraflardan ise yapının metruk vaziyette olduğunun anlaşıldığı, ancak, bu durumun tek başına söz konusu yapıyı, yukarıda anılan ve (uyuşmazlık konusu eylem tarihi itibarıyla yürürlükte olan haliyle) "Yıkılacak Derecede Tehlikeli Yapılar'a ilişkin hükümleri ihtiva eden 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi kapsamında değerlendirilmesine neden olmayacağı, dolayısıyla yıkım işlemine dayanak maili inhidam raporunun 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak düzenlenmediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davacılar murisine ait olan yapının, eksik ve yetersiz olarak düzenlendiği anlaşılan maili inhidam raporu dayanak alınarak yıkılmış olması nedeniyle, davalı idarenin sözü edilen hukuka aykırı eyleminden doğan zararı tazmin etmesi gerektiğinden, tazminat isteminin incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığından bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi