
Esas No: 2014/13739
Karar No: 2014/11225
Karar Tarihi: 10.7.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13739 Esas 2014/11225 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2012/612-2014/171
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı Z.. B.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların iş yerinde tadilat yaptırmaları nedeni ile müvekkiline sigortalı işyerinin dahili su basması nedeni ile hasar gördüğünü, müvekkili tarafından sigortalısına 19.750,58 TL ödendiğini belirterek yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, ortak su şebekesinin patladığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılardan Z.. B.."ın işletmecisi olduğu Malatya .. Oteli isimli iş yerinde yapılan tadilatlar sırasında su borularında meydana gelen patlama sonucu sigortalı ürünlerin hasar gördüğü gerekçesi ile davanın kabulü ile 19.750,58 TL’nin davalı Z.. B.."tan tahsiline, diğer davalı M.. O.. aleyhine açılan davanın tüzel kişiliği bulunmadığından husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı Z.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Fırat Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün 23.12.2013 tarihli yazısına göre riziko tarihinde davalının M.. O.."in işletmecisi olduğunun belirtilmesine göre davalı Z.. B.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, iş yeri sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece keşif sonucu alınan 24.01.2014 bilirkişi raporunda, belediyenin çekmiş olduğu ortak su şebekesi hattı borusunun patlamış olduğu ve davalı işletmecinin kendi binalarının içerisine yeni bir su tesisatı hattı çekmiş olduğu belirtilmiştir.
Dosyada bulunan tanık Ma. A.. 04.03.2014 tarihli beyanında, binanın ortak kullanım hattının don nedeni ile patladığını ve kendisinden tamir etmesini istediklerini belirtmiştir.
Dosyada bulunan 24.01.2014 tarihli bilirkişi raporu tanık anlatımları ve olayın oluş şekline uygun değildir. Su borusu patlamasının ortak su şebekesinden mi, yoksa tadilattan mı kaynaklandığı tespit edilmemiştir. Bilirkişilerce, patlayan borunun belediyenin çekmiş olduğu ortak su şebekesi olduğu belirtilmiş, bu borunun patlamasında sorumluluğun kime ait olduğu belirtilmemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydı celp edilerek kat mülkiyeti kurulup kurulmadığı tespit edildikten sonra su borusu patlamasının ortak kullanım alanından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, riziko tarihi, davalının iş yerinde yapılan tadilat tarihi, tanık beyanına göre su borusunun tadilattan önce mi, sonra mı patladığı gibi hususların araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Z.. B.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Z.. B.."a geri verilmesine 10.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.