14. Hukuk Dairesi 2012/5312 E. , 2012/6272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava konusu 244 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” biçimindeki kimlik bilgilerinin “... kızı ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Somut olayda;davacı murisine ait 244 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir.Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının edinme sütunu incelendiğinde; “1936 yılı 527 tahrir numaralı vergi kaydı ile ... ve ... adlarına müştereken kayıtlı iken,müştereklerden ... adına kayıtlı hissesini 1965 yılında kızı ..."ya haricen ve bedeli karşılığında satarak zilyetliğini devrettiği...” ifade edilmiştir.Kaydı düzeltilmesi istenen ... kızı ..."nın nüfus kaydı incelendiğinde annesinin adının “...” olduğu görülmektedir.Edinme sütununda ise
annesinin ad ve soyadının “...” olduğu belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmazın kadastro tutanağındaki edinme sütunundaki açıklama ile nüfus kaydı birbirini doğrulamamaktadır.Ayrıca davacı 14.06.2011 tarihli celsede, dava konusu taşınmazdaki diğer malik ..."ın dayısı olduğunu,dayısının nüfustaki isminin “Mustafa” olduğunu ve isim düzeltme davası açacağını beyan etmiştir.
Mahkemece, bu durumda dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının edinme sütununda belirtilen 1936 yılı 527 tahrir numaralı vergi kaydı ilgili kurumdan getirtilmeli, davacının dayısı olduğunu idda ettiği dava konusu taşınmazda diğer malik görünen “...” ile ilgili isim düzeltme davası açılıp açılmadığı araştırılmalı, tüm bu araştırmalar sonucunda hala kesin bir kanaat oluşmadığı takdirde mahallinde keşif yapılarak sağ iseler tapulama tespit bilirkişileri ve o yeri iyi bilen yaşlı bilirkişiler keşifte dinlendikten sonra tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.