
Esas No: 2019/2344
Karar No: 2021/912
Karar Tarihi: 28.04.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2344 Esas 2021/912 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2344
Karar No : 2021/912
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... A.Ş. (... ) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DİĞER DAVALI : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 15/11/2018 tarih ve E:2014/383, K:2018/3201 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: TEİAŞ Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işlemi ile bu işleme esas teşkil eden ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararıyla kabul edilen "Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi" kararının ve bu kararın 24/12/2007 tarihli sözleşme hükümlerine aktarılması amacıyla imzalanan 19/01/2012 tarihli Ek Protokol'ün geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisine ilişkin hükümlerinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 15/11/2018 tarih ve E:2014/383, K:2018/3201 sayılı kararıyla;
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1., 2. ve 4. maddeleri, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanun ile başlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a dönüştürülen 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun mülga Geçici 14. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8. maddesi, 30/03/2010 tarih ve 27537 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 3. maddesi ile 26/04/2010 tarih ve 2536 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararıyla kabul edilen dava konusu Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi'ne yer verilerek;
Davalı idarelerden EPDK'nın süre itirazı yerinde görülmeyerek işin esası incelenmiş;
Davacı şirket ile TEİAŞ arasında imzalanan 24/12/2007 tarihli Bağlantı Anlaşması'nda tesislere ilişkin bedellerin söz konusu sözleşme ve eki Tesis Sözleşmesi'nde düzenlendiği, Tesis Sözleşmesi'nin 2.1 bendinde, "Kulp 1 HES ile Lice Trafo Merkezi arasındaki Tek Devre 39 km, 795 MCM karakteristikli Enerji Nakil Hattı Tesisinin (2007 Birim Fiyatlarıyla 3.159.234,00 YTL bedelle)"; 2.2 bendinde, "39 km 795 MCM karakteristikli Enerji Nakil Hattı 154/OG Lice TM Trafo 1 adet 154 Kv'lık çıkış Fider Donatılması işinin (2007 Birim Fiyatlarıyla 235.939,98- YTL)", 2.4 bendinde, "İşin yapım süresi 24 ay olarak öngörülmüştür."; 2.5 bendinde, "1. ve 2. bentlerdeki bedeller, TEİAŞ'ın o yıl içinde yayımlamış olduğu birim fiyatlar kitapçığından Tesis Sözleşmesi tarihindeki bedeller alınarak hesaplanacak ve bu sözleşmede belirtilen süreyi aşmamak kaydıyla geçici kabul tarihinde birim fiyatlar kitapçığındaki esaslara göre güncelenecektir. Fiziki Maliyetin güncellenen bu maliyetin altında olması durumunda, fiziki maliyeti esas alınacaktır. Fiziki maliyete tesis yapım sürecince ve sonradan herhangi bir eskalasyon uygulanmayacaktır. Fiziki Maliyetin 1. ve 2. bentlerdeki bedelleri aşması halinde TEİAŞ aradaki bu farkı kullanıcıya ödemeyecektir. Kullanıcının bu varlıklar için yaptığı Finansman maliyetleri (faiz, komisyon, ceza kur farkı vb) ödemede göz önüne alınmayacaktır. Tesis Yatırım Maliyeti, (Ek,İ)'de belirtilen kamulaştırma bedelleri ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) bedeli kullanıcıya borçlanılan toplam miktarı oluşturacaktır"; "Karşılıklı Yükümlülükler" başlıklı 3. maddesinin "Kullanıcıya Borçlanılan Toplam Miktarın Ödenmesi" başlıklı 8. maddesinde, "Madde 2 de belirtilen ve kullanıcı tarafından tesis edilecek varlıklar için kullanıcıya borçlanılan toplam maliyeti, onaylı proje baz alınarak kesinleştirildikten sonra, TL olarak sabitlenecek ve tesis edilen varlığın geçici kabul tarihinde, kullanıcıdan peşin alınmış sistem kullanım ücreti olarak değerlendirilecektir. Geçici kabul tarihindeki sistem kullanım ücretleri varlık maliyeti karşılanana kadar değiştirilmeyecektir. Borcun tamamı ödeninceye kadar kullanım ücreti alınmayacaktır." kuralına yer verildiği;
10/01/2012 tarihli Elektrik İletim Hattı Fiili Tespiti İçin Ek Protokol başlıklı Ek Protokol'de "Bu Ek Protokol 24/12/2007 tarihli Bağlantı Anlaşması'nın eki olup; 24/12/2007 tarihli Bağlantı Anlaşması'nda yer alan diğer hususlar aynen geçerlidir." kuralının yer aldığı;
4628 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile, elektrik enerjisi iletim faaliyetlerini yürütmekle görevlendirilen TEİAŞ'ın, doğrudan kendi yatırım programı kapsamında yapamadığı, fakat Kanun gereği mülkiyet ve işletmesinin kendisinde olacağı iletim tesisi yatırımlarını, iletim sistemi kullanıcılarına yaptırması durumunda tesis bedelinin geri ödenmesine ilişkin kuralların belirlendiği uyuşmazlık konusu Metodoloji'nin 4628 sayılı Kanun'un mülga Geçici 14. maddesi uyarınca düzenlendiği;
Anılan maddede, "yapılan yatırımın tutarının", tesisi inşa eden veya finanse eden kişilere geri ödeneceği kurala bağlanmış olup, madde metninin lafzî yorumundan, kanun koyucunun amacının yapılan yatırımın gerçek maliyet tutarının geri ödenmesi olduğunun anlaşıldığı;
Dava konusu ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzeneleme Kurulu kararıyla kabul edilen Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi kararı, Dairelerinin 31/03/2015 tarih ve E:2010/2546, K:2015/1256 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, anılan karar hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı;
Türkiye Elektrik İletim A.Ş.'nin ... tarih ve ... sayılı işlemi ile Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi'nin 24/12/2007 tarihli sözleşme hükümlerine aktarılması amacıyla imzalanan 19/01/2012 tarihli Ek Protokol'ün geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisine ilişkin hükümlerinin iptaline ilişkin kısmı incelendiğinde;
Dava konusu edilen düzenleme ve işlemler ile gerçekleşen yatırım tutarının, Kamu İhale Kanunu'na göre ihalesi gerçekleştirilen aynı teknik karakteristiğe sahip işlere ait en düşük kilometrik maliyet olarak belirlendiği, bu bedel hesaplanırken herhangi bir fiyat farkı ve eskalasyon verilmeyeceği kurala bağlanmış olmakla birlikte, anılan düzenlemelerin tesislerin inşa edileceği araziden veya coğrafi konumdan kaynaklanacak maliyet farklılıklarını yansıtacak bir düzenleme olmadığı, bu durumun farklı coğrafi konum (nakliye, hammaddeye ulaşım, işgücü vs.) ve arazilerde inşa edilecek tesisler açısından hakkaniyete aykırı durumlara yol açacak nitelikte olduğu;
Öte yandan, dava konusu metodoloji ile esas alınan benzer sözleşmelerdeki en düşük bedel yaklaşımının, rekabet unsurunun oluşmadığı ihalelerin veyahut benzer tesislerin yüksek bedelle ihale edilmesi ihtimallerinde, mevcut tesisin bu bedellerden daha düşük bedellerle inşa edilebileceği gerçeğini göz ardı etmesi sebebiyle de kamu zararına yol açacak nitelikte olduğu;
Anayasa Mahkemesinin muhtelif kararlarında da belirtildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin ön şartlarından olan hukuk güvenliği ile kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığı; hukuk güvenliği ilkesinin, hukuk kurallarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyulabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı;
Hukuk devleti olmanın doğal ve zorunlu bir sonucu olan bu ilkenin hukuka uygunluk denetimi yapan idarî yargı mercilerince görülmekte olan davalarda resen göz önüne alınacağının açık olduğu;
Öte yandan, kanunların geriye yürütülemeyeceğinin genel hukuk kuralı olduğu; herhangi bir hukukî durumun oluştuğu zamanda var olmayan bir düzenlemenin daha sonra yürürlüğe girmesine rağmen geçmişe yürütülerek uygulanmasının hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağı;
Özel hukuk sözleşmelerindeki "sözleşmenin değişmezliği ilkesi" gereği bu sözleşmelerin ancak tarafların karşılıklı rızalarıyla değiştirilebileceği, tek yanlı olarak değiştirilemeyeceği; İdare Hukukunda ise idarî sözleşmelerin idare tarafından tek yanlı olarak değiştirilebilirliği ilkesinin bulunduğu ve buna "tek yanlı değişiklik" denildiği; idarenin tek yanlı değişiklik yapma yetkisi sınırsız bir yetki olmadığı ve birtakım şartlarının bulunduğu; değişikliğin sözleşmenin akdî hükümlerine ilişkin olması gerektiği, idarenin, idarî sözleşmelerin bütün hükümleri üzerinde tek yanlı değişiklik yapma yetkisine sahip olmadığı, idarenin, idarî sözleşmelerde sözleşmenin ücreti, sözleşmeciye sağlanan avans, kredi teminatı, tekel hakkı, bazı vergi resim ve harçlardan muafiyet gibi malî hükümlerin akdî nitelikte olduğu, dolayısıyla idare tarafından tek yanlı olarak değiştirilemeyeceği;
Bu bağlamda, davacı ile 24/12/2007 tarihinde imzalanmış bulunan Bağlantı Anlaşması ve eki Tesis Sözleşmesi hükümlerinde yer alan bedele ilişkin kısmın sözleşmeden sonra yapılacak bir düzenleme ile değiştirilmesinin hukukî güvenlik ilkesi ile bağdaşmayacağı, ek protokol ile ortaya konan Geri Ödemeye Esas Yatırım Metodolojisi ile geçmişe dönük olarak düzenleme yapıldığı, bu durumun idarî işlemin geçmişe yürütülemeyeceği ilkesine aykırılık teşkil ettiği, idarenin sözleşmenin malî hükümlerinden olan 39 km'lik kısmına ilişkin ücretle ilgili olarak tek taraflı değişiklik yapma yetkisinin olmadığı;
TEİAŞ ile davacı şirket arasında 24/12/2007 tarihinde imzalanan Bağlantı Anlaşması'nda kararlaştırılmayan ve fazla gerçekleşen 2.524,64 metreye ilişkin olarak yapılacak olan ödemenin belirlenmesi için taraflar arasında dava konusu ek protokol'ün yapılmasında bir sakınca bulunmamakla birlikte bu protokolde yer alan bedele ilişkin hususların, 24/12/2007 tarihli sözleşmede yer alan 39 km'lik kısmı da içerecek şekilde düzenlenmesinin, idarenin tek yanlı işlemi ile sözleşmeye müdahalesi anlamına geleceği ve hukukî güvenlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil edeceği;
Bu itibarla, anılan Kanun'un Geçici 14. maddesinin öngördüğü amaca ulaşmaya elverişli olmayan ve Kanun'un 1. maddesinde belirlenen elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, malî açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması amacına aykırı olan dava konusu Ek Protokolde yer alan "Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tespit Metodolojisi" ifadesinin ve bu metodolojinin uygulanması ile belirlenen işlemlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle,
... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzeneleme Kurulu kararıyla kabul edilen Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi kararının iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Türkiye Elektrik İletim A.Ş.'nin ... tarih ve ... sayılı işleminin ve 24/12/2007 tarihli sözleşme hükümlerine aktarılması amacıyla imzalanan 19/01/2012 tarihli Ek Protokol'ün geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisine ilişkin hükümlerinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından; taraflar arasındaki Bağlantı Anlaşması'nın "Mevzuata Uyum" başlıklı 23. maddesinde, bu anlaşmanın yürürlük tarihinden sonraki mevzuat değişikliklerinin taraflar için bağlayıcı olacağının hüküm altına alındığı, anılan madde çerçevesinde ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararıyla onaylanarak işleme konulan mülga "Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi" ile birlikte Bağlantı Anlaşması'nın ilgili bölümlerinde 25/05/2010 tarihinde bütün kullanıcılara uygulanmak üzere değişiklik yapıldığı, bahsi geçen Kurul kararının Danıştay Onüçüncü Dairesinin 31/03/2015 tarih ve E:2010/2546, K:2015/1256 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine bu karar doğrultusunda gerekli revizelerin yapıldığı ve bu doğrultuda işlem tesis edildiği, dolayısıyla dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemin ve iptal edilen söz konusu kararın 24/12/2007 tarihli sözleşme hükümlerine aktarılması amacıyla imzalanan 19/01/2012 tarihli Ek Protokol'ün geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisine ilişkin hükümlerinin hukuki dayanaklarının kalmadığından söz edilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare Türkiye Elektrik İletim A.Ş.'nin temyiz isteminin reddine,
2. Kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen iptale ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 15/11/2018 tarih ve E:2014/383, K:2018/3201 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 28/04/2021 tarihinde, esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava konusu ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzeneleme Kurulu kararıyla kabul edilen Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi kararının, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 31/03/2015 tarih ve E:2010/2546, K:2015/1256 sayılı kararı ile iptal edildiği ve bahse konu Daire kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, TEİAŞ Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işlemi ile 19/01/2012 tarihli Ek Protokol'ün geri ödemeye esas gerçekleşen yatırım tutarı tespit metodolojisine ilişkin hükümlerinin dayanağı olan Geri Ödemeye Esas Gerçekleşen Yatırım Tutarı Tespit Metodolojisi kararının iptaline ilişkin kesinleşmiş yargı kararı bulunduğu göz önüne alındığında bahse konu işlemlerin hukuki dayanaklarının kalmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile temyize konu Daire kararının belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.