14. Hukuk Dairesi 2012/5192 E. , 2012/6314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 06.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Davalı idare vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmende reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Davacılar dava konusu 245, 385, 426, 720, 1275, 1276 ve 1295 sayılı parsellerde murisleri olan tapu maliklerinin isimlerinin ve soyadlarının yanlış yazıldığını belirterek nüfus kaytılarına göre düzeltilmesi için dava açılmış, yargılama sırasında, 720 parsele yönelik davalarından vazgeçmişlerdir. Mahkemece, 245, 385, 426, 1275, 1276 ve 1295 sayılı parsellere ilişkin davanın kabulüne, 720 parsele yönelik davanın davacıların vazgeçmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının incelenmesinde, tapu kayıtlarına dayanılarak davacıların murisleri adlarına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak dosyada mevcut veraset ilamları ve nüfus kayıtlarının incelenmesinde, ismi düzeltilmesi
istenen tapu paydaşlarından ..."ın davacılardan ..., ... ve ..."ın murisleri olmadığı aralarında miras ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....r ve tapu kaydında ismi doğru olarak yazılmıştır. Bu paydaşa yönelikte, düzeltme istemi bulunmamaktadır. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabileceğinden mahkemece bu kişilerin açmış olduğu davanın aktif dava ehliyetleri bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken bu kişiler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Kabulüe görede, dava kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre, reddedilen kısım dikkate alınarak mahkemece davalı yan lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2.bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.