22. Hukuk Dairesi 2019/3441 E. , 2019/9927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davalı vekili; tüm kalemlerin zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasında ... kaydını aşan talebinin yerinde olmadığını, davacının yasal haklarının ödendiğini, şantiyede iş bittiği için davacının bir başka şantiyeye gönderilmek istendiğini, davacının işten ayrıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 20.11.2017 tarihli ilamı ile davacı hakkında çalışma bildiren dava dışı işveren hakkında araştırma yapılması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozmaya uyulmasına karar verilen mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 6100 sayılı HMK"nun 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HMK"nın 297/c maddesinde hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir, yine HMK"nun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır. Bu halde mahkeme, taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı karar vermek zorundadır.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içerisinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerekliliği açıktır.
Somut olayda; Dosya kapsamına göre davacının fiilen davalı şirkete ait işyerinde çalışmasına rağmen kayden dava dışı başka bir işveren işçisi olarak gösterildiği sabit olmakla birlikte bu şekilde oluşan kaydın iptaline yönelik her hangi talep bulunmadığı halde dava konusu olmayan bir husustan dolayı hüküm kurulması, ayrıca aynı hükümden yola çıkarak hükümde bulunması zorunlu olmayan suç duyurusunda bulunulmasının hüküm fıkrasında yer verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 07.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.