
Esas No: 2021/1701
Karar No: 2022/102
Karar Tarihi: 20.01.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1701 Esas 2022/102 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1701
KARAR NO : 2022/102
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2019 (Dava) - 26/10/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/168 Esas 2021/839 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/10/2021 tarihli 2019/168 Esas ve 2021/839 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı asilin ... A.Ş. tarafından 00000382960520130826 barkod numarası ile kendisine gönderilen 05/09/2013 son ödeme tarihli kredi kartı ekstresi ile ... A.Ş.'nin 9420-... müşteri numaralı banka müşterisi olduğundan haberdar olduğunu, davacının bankadan kredi kartı almak için başvuruda bulunmadığını, kimlik bilgileri kullanılarak kartın çıkarıldığı, bu kartın ...'a teslim edildiğini, ...'ın sonu 2562 ile biten kredi kartının sonu 5690 ile biten ... kartının yenilenmesi sebebi ile davacı asile gönderildiğini iddia ettiğini ancak hiçbir zaman ... ile işlem yapmadığını, ancak buna rağmen davalı bankanın borç ödemesi için davacı asile mesajlar gönderdiğini, aramalar yaptığını ve yazılı bildirimde bulunduğunu, davacının kendisi tarafından çıkarılmayan kredi kartından dolayı icra tehditi altına girdiğini, davacı asil aleyhine İzmir 11.İcra Müdürlüğü'nün 2014/2080 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, ... tarafından açılan itirazın iptali davasında imzanın davacı asile ait olmadığının belirlenmesi neticesinde İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 2015/487 E. Sayılı dosyası üzerinden davanın reddine karar verildiği ve bu kararın 04/05/2018 tarihinde kesinleştiği ayrıca konu ile ilgili yapılan şikayet başvurusu üzerine İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/563 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada TCK'nın 245/1 ve 207/1 maddeleri gereğince cezalandırıldığı dosyanın istinaf aşamasında olduğu, itirazın iptali davası neticesi kesinleşen karar uyarınca banka kayıtlarının düzeltilmesi için davalı bankaya bildirimde bulunulmasına rağmen düzeltilmediğini, daha sonra yapılan yazılı ve sözlü başvurular neticesinde kararın kesinleşmesinden bir yıl geçtikten sonra ancak davacı asilin sicilinde düzeltmenin yapıldığını, bunun da mağduriyete yol açtığını, yaşanan bu süreçte davacı asilin herhangi bir yatırım yapamadığını, kredi çekemediğini ve dolayısıyla mağdur olduğunu, davalı bankanın haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumluluğunun tam olduğunu ve bunda diğer davalının da katkısının bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yaşanan bu süreçteki yıpranma sebebi ile 75.000,00 TL manevi zararın olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı .... vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu eylemlerden 2013 yılında haberdar olunduğunu, dolayısıyla taleplerin zaman aşımına uğradığını, bunun cezai gerektiren bir fiilden doğmadığından, ceza zaman aşımı uygulanmasının mümkün olmadığını, dava konusu işlemlerin tamamının davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, davalı bankanın bu işlemlerde herhangi bir kusurunun olmadığını, davacının kimlik bilgilerinin kullanılmasında bu bilgilerin güvenliğini sağlamakla davacı yükümlü olduğundan sorumluluğun davacıda olması gerektiğini, davacının maddi bir zararı bulunmadığından maddi tazminat davasının reddinin gerektiğini, istem konusu edilen manevi yönden de zarar bulunmadığından bunun da reddedilmesi gerektiğini ve istem konusu edilen manevi tazminat tutarının zenginleşme amacı ile istenildiğini belirterek davanın reddinin talep etmiştir.
Davalı ... süresinden sonra cevap dilekçesi sunmuş olup; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; "... her ne kadar davacı tarafça davalılar aleyhine tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davası açılmış ise de, yukarıda da bahsedildiği gibi davalı banka tarafından davacı aleyhine İzmir 11. İcra Dairesi’nin 2014/2080 Esas sayılı üzerinden başlatılan ilamsız takibe davacı tarafa yapılan itiraz üzerine davalı bankaca açılan dava neticesinde İzmir 3. Tüketici Mahk. 2015/487 E. Ve 2018/59 K. Sayılı ilam ile itirazın iptali talebinin reddine karar verildiği, istinaf yoluna başvurmamakla kararın kesinleştiği ve ayrıca dosya kapsamındaki deliller göz önüne alındığında esasen davacı ile davalı banka arasında herhangi bir tüketici ilişkisinin bulunmadığı gibi ticari bir ilişkinin de kurulmadığı, davacı ile diğer davalı arasında da herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı hususları göz önüne alındığında esasen yukarıda belirtildiği gibi davacı tarafından davaya konu edilen maddi ve manevi tazminat talepler dayanaklarının haksız fiil çerçevesinde davalılardan tahsili talep edildiğinden ortada mutlak nitelikte bir ticari dava olmadığı ve nispi nitelikte bir ticari davada olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel Mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği kanaatine varılmakla iş bu dava bakımından Mahkememizin görevsiz olduğuna ve uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemelerinde çözülmesi gerektiği kanaati ile açılı davanın davanın görevsizlik nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı .... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 6102 sayılı TTK 4/f bendi uyarınca bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava niteliğinde olduğunu, bu istem ve davaları çözümlemekte aynı Kanun'un 5. maddesi uyarınca ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, bu itibarla, açıklanan yasal mevzuat ve iddianın ileri sürülüş biçimi uyarınca davaya bakma hususunda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu açık olup, yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davalı .... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Görülmekte olan dava konusu uyuşmazlık konusu Türk Ticaret Kanununda düzenlenmediğinden dava mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi, TTK'nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava da söz konusu değildir. Somut olayda, davacı ... davalılara haksız fiile dayanarak maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmış, davacı ile davalı ... gerçek kişi olup, yine davacı ile diğer davalı banka arasında bir sözleşme bulunmadığı gibi tüketici işlemi veya ticari ilişki de mevcut değildir, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı ... vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı .... vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/10/2021 tarihli 2019/168 Esas - 2021/839 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30 TL ' nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL istinaf karar harcının davalı ...' den alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK.nun 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine ,
3-Davalı .... vekilinin yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 162,10 TL'nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşılıklı taraflar yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK'nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.''nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,-
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/01/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.