Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi ihale alıcısı vekili, 635 ada 2 parselde kayıtlı 8/360 arsa paylı 2.kat 21 nolu işyerini ihale ile satın aldıklarını, satış ilanındaki numara ile taşınmazın gerçek numarasının birbirini tutmadığını, 21 nolu işyeri yerine 16 nolu işyerinin satışının yapıldığını, satılan taşınmazın esaslı vasıflarında hataya düşürüldüğünü ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir.
İİK.nun 134/2.maddesine göre ihalenin feshi, kural olarak ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde istenebilir. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re"sen gözetilmelidir. Satılan malın esaslı vasıflarındaki hatanın veya ihaleye fesat karıştırıldığının daha sonra öğrenilmesi halinde şikayet süresi, esaslı vasıflardaki hatanın veya ihaleye fesat karıştırıldığının öğrenildiği tarihte başlar. Aynı maddenin 6.fıkrasına göre de, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.
Somut olayda, her ne kadar taşınmaz 16.4.2008 tarihinde ihale alıcısı adına tapuda tescil edilmiş ise de, 18.4.2008 tarihli tespit tutanağında ihale alıcısının imzasının bulunmadığı, dolayısıyla Dairemizin 26.10.2009 tarihli bozma ilamının maddi hataya dayandığı anlaşılmaktadır. Dava, ihale tarihinden itibaren 1 yıllık üst sınır içinde açılmış olup, bu durumda esaslı vasıflardaki hatanın öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içinde davanın açıldığı görülmekle, mahkemenin 09.09.2008 tarihli ihalenin feshi kararı doğrudur. Bu durumda kamu düzenine ilişkin hususlarda taraflar lehine usuli kazanılmış hak olduğu düşünülemeyeceğinden mahkeme kararının yeniden bozulması gerekmiştir.  
SONUÇ :Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.