14. Hukuk Dairesi 2012/5687 E. , 2012/6780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, kesin hüküm bulunduğunu, dayanak vekaletnamedeki yetkinin dışına çıkıldığını ve muvazaa nedenleriyle sözleşmenin hukuken geçersiz bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nun 388 ve 389. maddelerinde bir kararda bulunması gereken unsurlar açıkça sıralanmış, özellikle de kararların gerekçeli olacağı hükme bağlanmıştır. Aynı kural 6100 sayılı Yasanın “hükmü kapsamı” başlıklı 297. maddesinde de kabul edilmiştir. Diğer taraftan Anayasa’nın 141/III. maddesinde belirtilen ilkeyi benimsenmiştir. Kısaca, yazılacak kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları veya anlaşamadıkları hususların çekişmeli olan vakıalar hakkında toplanan delillerin neler olduğu, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, bütün bunlardan çıkan hukuki sonucun ne olduğunun gösterilmesi gerekir. Aksi halde yazılmış olan karar “sözde gerekçeli” bir karar olur.
Değinilen yasa kurullarından sonra somut olaya gelince; kararda davacının iddiasına ve davalının savunmalarına değinilmiş ve davanın yasal şartları oluşmadığından reddine şeklinde karar verilmiş ise de; karara hangi sebeplerle ve hangi delillerle ulaşıldığı, bu delillerin değerlendirilmesinin ne olduğu gösterilmemiştir. Başka bir ifade ile karar “sözde gerekçeli”dir. Belirtilen biçimde usul kuralına esaslı aykırılık söz konusu olduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 14.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.