Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3614
Karar No: 2022/5307
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3614 Esas 2022/5307 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı bir şirket, tarımsal sulama abonesi olan davacıya 2002/11, 2003/8, 2005/5 ve 2010/12 dönemleri için yüksek elektrik faturası çıkardı. Davacı, bu bedellerin yüksek olduğunu ve bazı dönemlerde kullanım olmadığını iddia ederek, davanın kısmen kabulüne karar verilmesini istedi. Mahkeme, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının bazı dönemlerde davalı şirkete borçlu olmadığına hükmetti. Ancak davacının temyizi üzerine, Yargıtay, raporun yetersiz olduğuna karar verdi. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verildi ancak taleple bağlılık kuralına uyulmadığı gerekçesiyle karar bozuldu. Sonuç olarak, davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildi ve hüküm davacı yararına bozuldu. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi ve taleple bağlılık kuralı açıklandı. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi, hakimin taleple bağlı olduğunu ve sadece talep edilen sonuca karar verebileceğini belirtmektedir. Taleple bağlılık kuralı ise, talep edilen alacak kalemlerinin dayanağı olan vakıalar yönünden de geçerlidir.
3. Hukuk Dairesi         2022/3614 E.  ,  2022/5307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; tarımsal sulama abonesi olduğu davalı şirket tarafından 2002/11, 2003/8, 2005/5 ve 2010/12 dönemleri için elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, bedellerin yüksek olduğunu, 2002/11, 2003/8, 2005/5 döneminde kullanım olmadığını, 2010/12 döneminde ise 2.900 TL olması gereken faturanın 9.148,35 TL olarak düzenlendiğini ileri sürerek; davalı şirkete toplam 20.851,99 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı; faturaların normal endeks değerleri üzerinden hesaplandığını, hata bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı şirkete 2002/11, 2003/8, 2005/5 dönemlerinde borçlu olmadığının tespitine, 2010/12 dönem fatura bedelinin 2.900 TL olduğunun tespitine dair verilen karar; davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairece verilen 02/11/2015 tarihli ve 2014/22259 E. 2015/16944 K. sayılı kararla; benimsenen raporun yetersiz olduğu, ... Yönetmeliği'nin 19. maddesi gereği tüketim ekstrelerinin incelenerek davalı kurumun talep edebileceği fatura bedellerinin hesaplanması için üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 2002/11 dönemine ilişkin olarak fatura bedelinin 4.949 TL olduğunun tespiti ile davacının tahakkuk edilen 6.346,28 TL borcun 1.397,28 TL'sinden davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, 2003/8 dönemine ilişkin fatura bedelinin 6.770 TL olduğunun tespiti ile, davacının tahakkuk edilen 1.729,86 TL borçtan borçlu olunmadığı hususundaki talebinin reddine, 2005/5 dönemine ilişkin fatura bedelinin 6.770 TL olduğunun tespiti ile, davacının tahakkuk edilen 6.527,60 TL borçtan borçlu olunmadığı hususundaki talebin reddine, 2010/12 dönemine ilişkin olarak fatura bedelinin 2.768,93 TL olduğunun tespiti ile davacının tahakkuk edilen 9.148,25 TL borcun 6.379,32 TL'sinden davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 6100 sayılı HMK'nın 26 ncı maddesi hükmüne göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Öğreti ve uygulamada, taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural; sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturan her bir alacak kaleminin dayanağını oluşturan vakıalar yönünden de uygulanır.
    Somut olayda; davalı elektrik şirketi tarafından 2003/8 fatura dönemi yönünden 1.729,86 TL, 2005/5 fatura dönemi yönünden 6.527,60 TL tahakkuk yapıldığı, davacı tarafından, bu miktarlara ilişkin menfi tespit talep edildiği; mahkemece verilen kararda ise, talep ve davalının tahakkuk miktarları aşılarak, her iki faturanın ayrı ayrı 6.770 TL olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece; taleple bağlılık kuralı gereğince, davacının 2003/8 dönem ve 2005/5 dönem tahakkukları yönünden, talep ve tahakkuk miktarları ile bağlı kalınarak, menfi tespit taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak daha yüksek oranda fatura bedellerinin tespitine karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi