Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25243
Karar No: 2017/5713
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/25243 Esas 2017/5713 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen bir taşınmazdaki villa ve yüzme havuzunun vekil edenine ait olduğunu, davalıların bu ev ve havuz ile bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek, dava konusu ev ve yüzme havuzunun vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir. Dosya incelendiğinde Mahkemenin kararına katılmadığı ve yeterli araştırma yapılmadığı görülmüştür. Davanın yeniden keşif yapılarak taraf tanıklarının dinlenmesi gerektiği ve muhdesatların tespit edilerek davacının muhdesatı meydana getirenlerin bayiisi konumunda olup olmadığının belirlenmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği ve temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesinin yapılabileceği belirtilmiştir. Kanun detayları için ayrıntılı bilgi verilmemiştir.
8. Hukuk Dairesi         2014/25243 E.  ,  2017/5713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR
    Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 323 parsel sayılı taşınmazda vekil edeninin hissesine tekabül eden kısımda villa ve yüzme havuzunun vekil edenine ait olduğunu, davalıların bu ev ve havuz ile bir ilgilerinin bulunmadığını açıklayarak, dava konusu ev ve yüzme havuzunun vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ... ve ... 6.4.2012 tarihli duruşmada, dava konusu evin 12 yıl öncesinden mevcut olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, aynı tarihli duruşmada davalılar ... ve ... davaya diyeceklerinin olmadığını bildirmişler, davalı ... vekili, dava konusu evin dava dışı kişiler tarafından inşa edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... ise savunmada bulunmamıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
    Her ne kadar Mahkemece;..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/334 Esas, 2009/21 Karar sayılı tapu iptali ve tescil davasının kesinleşmesi ile davacının taşınmazdaki payını kaybettiği ve muhdesatın 3. kişiye ait olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmadığı gibi, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir.
    Toplanan deliller ve dosya kapsamından, ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/334 Esas, 2009/21 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacısının ..., davalıların...ve ....

    der olduğu, talebin hile ve muvaaza hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğu, 323 parsel sayılı taşınmazda ....adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile davacı ... adına tesciline karar verildiği, eldeki davanın davacısının bahsi geçen davanın tarafı olmadığı gibi, dava konusu taşınmazdaki hissesinin iptaline ilişkin hüküm bulunmadığı, davacının halen dava konusu taşınmazda hisse sahibi olduğu anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere; paylı ya da elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesat, pay sahiplerinden biri tarafından meydana getirilebileceği gibi, pay sahibinin bayii ya da miras bırakanı tarafından da meydana getirilmiş olabilir. Muhdesatın, davacı pay sahibi tarafından meydana getirilmesi durumunda, muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verileceği gibi, davacı pay sahibinin bayii ya da murisi tarafından meydana getirilmesi durumunda da muhdesatın davacıya aidiyetine karar verilmesinde bir duraksama bulunmamaktadır.
    Somut olayda; davacının hissesini 16.12.2005 tarihinde evvelki malik ......"tan satın aldığı, .....ın da daha önce malik olan ....dan devraldığı görülmüştür. Dosya arasında mevcut ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/37Esas, 2008/772 Karar sayılı dosyasındaki sanık savunmalarında, davaya konu tek katlı prefabrik evin hisse sahibi ..... eşi ..... tarafından yapıldığı, üzerindeki ev ile birlikte hissenin ....a devredildiği belirtilmiş, eldeki davada dinlenen davacı tanık ....ı 2004 yılında evi görerek satın aldıklarını,.... adına kayıtlı olduğunu, davalı tanık . ise davaya konu evin .....isimli kişinin yaptırdığını öğrendiklerini beyan etmiştir. Dinlenen tanık beyanları davaya konu muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespiti için yeterli görülmemiştir. Diğer yandan; Mahkemece ara kararıyla davacı tanık ..."nın davetiye çıkarılmasına rağmen gelmemesi nedeniyle dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmiş ise de, davacının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği, usulüne uygun olarak çağrıldığı halde duruşmaya gelmeyen tanığın zorla getirtilmesine (HUMK.m.253; HMK.m.245) karar verilmesi ve dinlenmesi gereklidir.
    Hal böyle olunca, Mahkemece yapılması gereken iş; yukarıda yapılan açıklamalar gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak taraf tanıklarının HMK"nun 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, davaya konu muhdesatların kim tarafından ve ne zaman meydana getirildiğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ile davacının muhdesatı meyadana getirenlerin bayiisi konumunda olup olmadığının tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, oluşacak sonuca, toplanmış ve toplanacak delillere göre hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla ve yanılgılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi