
Esas No: 2015/8324
Karar No: 2015/16712
Karar Tarihi: 07.05.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/8324 Esas 2015/16712 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Mahkeme tarafından davalı vekilinin temyiz istemi, temyiz talebinin süresinde olmadığı gerekçesi ile 13.01.2015 tarihli ek karar ile reddedilmiştir. Temyiz isteminin reddine ilişkin verilen ek karar davalı tarafça süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli kararın davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin yerinde olmayan ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 31.07.2010 - 26.12.2010 tarihleri arasında çalışmış olduğu davalı kurumdan ayrılırken hafta sonları ve dini bayramlarda tam gün mesai yapıp çalıştıkları halde, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini beyanla ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davalı işverene yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili dava dilekçesinin davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini savunmuştur.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddianın ileri sürülmesi ve savunmanın yapılabilmesi ile delillerin eksiksiz olarak toplanılıp tartışılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davaya bakılamaz, yargılama yapılamaz.
Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davalı şirket adına çıkartılan dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinden, tebligatın "aynı işyerinde çalışan şef ..." imzasına 04.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğinin şerh edildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddeleri uyarınca, tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Temsile yetkili kişinin herhangi bir sebeple tebliğ yapıldığı sırada iş yerinde bulunmaması veya bizzat alamayacak durumda olması halinde, kendisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürüne, bu da mümkün değilse, tüzel kişinin o yerdeki memur veya işçilerinden birine yapılmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, dava dilekçesinin tebliğine dair düzenlenen tebliğ mazbatasının, 7201 sayılı Kanun"un 12. ve 13. maddeleri uyarınca, muhatabın tebliğ sırasında orada bulunmadığına dair bir meşruhatı içermemesi nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Anılan nedenle, davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmayarak taraf teşkili sağlanmadan davaya devam edilmesi ve hüküm verilmesi hatalı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.